|
|
OCAK 2005
|
|
|
ÇİZGİ-YORUM - Semih Poroy |
Sayfa:2 |
|
|
|
"Paranın Turası Edebiyatın yazısı" - Hasan Bülent Kahraman |
Sayfa:3 |
Para her şeyden önce ekonomik bir kavram. Ne var ki, bütün ekonomik kavramlar gibi belli bir sosyolojiye sahip. Başka türlü olması da düşünülemez. |
|
|
Arzunun Ekonomisi Karşısında Öznellikler - Ali Akay |
Sayfa:6 |
Bir ülkenin, bir küresel dünya sisteminin para ile ilişkisi her zaman sorunsal olarak kabul edilmiştir. Eski dönemlerden beri paranın mübadele aracı olması ve de bir değer olarak gözükmesi söz konusu olmuştur. |
|
|
Yeni Kuruş Edebiyat Akımı - Küçük İskender |
Sayfa:7 |
Eski kuruşu görüp kullanan son adamlardanım; benim yaşımdakiler ister istemez 80 Kuşağı’nı oluşturdu denilebilir; kim bilir, şakayla karışık “80’lerden sonra şair çıkmadı” sözü belki de eski kuruşla tanışmakla bağlantılıydı: Ufak değerleri tanımak ve onları en iyi şekilde kullanabilmek, kaybolmaya yüz tutmuş hassasiyetlerin peşine düşmek, Selim İleri’nin yazdıklarıyla hüzünlenmeyi sevenlerin toplumcu romantizmi ile Orhan Pamuk’a oryantal gotik tarzı nedeniyle yavan bir takdiri çok görmeleri arasındaki fark, TL ile YTL arasındaki çapraz ilişkinin belirtilerinden sayılacaktır. |
|
|
Paranın Değeri - Hilmi Yavuz |
Sayfa:8 |
Sabahattin Eyuboğlu ile Vedat Günyol’un birlikte çevirdikleri Plutharkos’un Lykurgos’un Hayatı’na yazdığı ‘Önsöz’de Azra Erhat, Fidel Castro’nun ‘Gençliği paradan tiksindireceğim!’ sözünü alıntılar ve şöyle sürdürür yazısını: ‘Ne tuhaf! Üç bin yıla yakın bir zaman önce, Lykurgos diye bir adam aynı şeyi düşünmüş aşağı yukarı. Toplum düzeninin içinde paranın yalnız zararlı olacağı düşüncesiyle, demirden öylesine ağır bir para bastırmış ki, ne taşınır ne saklanır!’ |
|
|
Para ile İlişki Kurmak... - Füsun Akatlı |
Sayfa:9 |
“Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık!” gibi, “Parayla saadet olmaz!” gibi klişe ve sahtelik kokan sözlerin naifliği insanı ister istemez gülümsetir. Kimsenin bu sözleri gerçekten inanarak, benimseyerek söylediğine ihtimal verilmez. |
|
|
Nazmi’nin Bahçesi - Adnan Özyalçıner |
Sayfa:11 |
1971 yılının yaz başlarıydı. Kızımız Ayşe Bengi 1,5 yaşında kara gözlü, kara saçlı, şeytan çekici gibi sevimli bir şey. O zamanlar ben, Cumhuriyet gazetesinde düzeltme bölümünde çalışıyor, aylık bin lira kazanıyordum. Sennur çalışmıyor ama, evde çocuğa bakarken boş durmuyor, yayınevlerinden aldığı düzelti, redaksiyon gibi işleri yaparak evin geçimine katkıda bulunuyordu. |
|
|
000 000 - Enis Batur |
Sayfa:12 |
Ne olursa olsun, altı sıfırı silme kararını alanların, bizi yeniden fakirlik psikolojisine sürüklemelerine içerliyorum. |
|
|
35 Kuruşluk Gemi - Hulki Aktunç |
Sayfa:14 |
Karşımda duruyorsun. 1948’de “darp edilmişsin” ey delikli 1 kuruş. |
|
|
YTL Değil, Kazma Darbesi - Hüseyin Peker |
Sayfa:15 |
Cebimiz demir kuruşlarla mı dolacak, yoksa o kocaman, ama sıfırı az mor banknotlarla mı? Ben bu kazma darbesini sevmedim. |
|
|
Yaramdan Altı Sıfır Atıyorum Bu Gece - Altay Öktem |
Sayfa:17 |
Hoş geldin yeni yıl. Senin şerefine, yaramdan altı sıfır atıyorum bu gece! |
|
|
YTL - Yeni Taze Limon - Müge İplikçi |
Sayfa:18 |
Kâinat dükkânı. Bu dükkânı vitrininin önündeki sıra sıra saksı çiçeklerinden tanırsınız. Hepsi çeşit çeşittir. Tuhaf bitkilerdir bunlar. İğde bile vardır aralarında. |
|
|
Ülkem İzmir’e Bir Kadeh Şiir - Fergun Özelli |
Sayfa:19 |
|
|
|
Şiir Anıtları - Sait Maden |
Sayfa:20 |
|
|
|
Uhuvvet’in Kaptanı - Erhan Bener |
Sayfa:20 |
O belgeleri almam için Altınkum’a gitmem gerekiyordu. Benden başkası bu işi üstlenemezdi. Baskın’ın görevli olduğu bölüm garnizonun uzağındaydı. |
|
|
Demir Özlü’nün “Amerika”sı - Orhan Duru |
Sayfa:27 |
Demir Özlü Amerika 1954 adlı romanıyla Sedat Simavi Ödülü’nü kazandı. Böylece bu etkin ve seçkin ödül bu yılki sahibini bulurken yılın yazın yaşamına önemli bir katkıda bulundu. |
|
|
Sesimin Yüzü Karşımda (Şiir) - Türkân Yeşilyurt |
Sayfa:33 |
|
|
|
Ayaşlı ile Kiracıları’nı Yeniden Okurken - Mustafa Şerif Onaran |
Sayfa:34 |
Esendal gibi bir yazarın yazdıklarını önemsemez görünmesi, takma adlar kullanması, alçakgönüllü oluşundan değil, siyasetçi kimliğini korumak istemesinden hiç değil; edebiyatı, öteki uğraşlarından daha önemli saydığı içindir. |
|
|
Kutsal Kalabalık (Şiir) - Şükrü Erbaş |
Sayfa:37 |
|
|
|
Dilin Kapıları - Feridun Andaç |
Sayfa:38 |
Sabâ Altınsay, ilk romanıyla kendi yolunu açtığını da gösteriyor bizlere. Dilin kapılarından girerek kurulabilecek romanın ne anlam içerdiğinin başarılı örneğini sunuyor. |
|
|
Su Altı (Şiir) - Mustafa Ziyalan |
Sayfa:41 |
|
|
|
Buket Uzuner’in Seyahatnamesinde New York’un Halleri - Yeşim Başarır |
Sayfa:42 |
Buket Uzuner’in New York’u, yazıda, toplumsal bellekte ve uygarlık tarihinde kendi düşüşüyle yükselen ve farklı bir hayata uyanan trajik bir karakter olarak yerini alır. |
|
|
Yaz Dökümü (Şiir) - Can Bahadır Yüce |
Sayfa:47 |
|
|
|
Her Cinayet illâ Bir Ayetle Bitecekse (Şiir) - Enis Akın |
Sayfa:48 |
|
|
|
Paradoks Diyalektika - Tehdit Metaforu - Haydar Ergülen |
Sayfa:50 |
Ey tehdit altındaki kullar, size metaforlar verildi:
Bu paradoksu hak etmek için, korkmadan gülümseyin |
|
|
Che Guevara (Şiir)- Sinan Oruçoğlu |
Sayfa:51 |
|
|
|
Şükran Kurdakul’un Ardından - Metin Cengiz |
Sayfa:52 |
Şükran Kurdakul şiirlerinde bir hayatın, bir anlayışın doğrudan şiir biçiminde gerilimle şiirleştiğini görüyoruz.
|
|
|
Gayya (Şiir) - Mehmet Mümtaz Tuzcu / |
Sayfa:55 |
|
|
|
Çehov Bir Kez Daha İki Yüzyılın Sınır Çizgisinde - Birsen Karaca |
Sayfa:56 |
Çehov yazarlık deneyiminin ilk yıllarında eser kişilerinin iç dünyasını doğrudan kendisi anlatıyor; dolayısıyla yazarın benimsediği anlatım konumu öznel ve bu eserlerde ısrarla benimsenmiş bir anlatım yöntemi yok. Ancak zaman içerisinde Çehov, öykülerinde ele aldığı olayları birinci tekil ağzından anlatmak yerine, bir anlatıcı aracılığıyla yansız anlatım konumunu benimseyerek ironik bir mesafeden anlatmaya başlıyor. |
|
|
Çırılçıplak Lorca Okumak (Şiir) - Tarkan Çeper |
Sayfa:60 |
|
|
|
Camus ve İnsan - Mustafa Günay |
Sayfa:61 |
Oldukça açık ve anlaşılır bir dille yazmış olan Albert Camus, teknik ve akademik bir felsefeci olarak görülmese de, önemli düşünceler, görüşler ortaya koymuştur. |
|
|
Çıka İne (Şiir) - Güngör Tekçe |
Sayfa:65 |
|
|
|
Bir Roman Yaratmak - Proust Örneği (II) - Mehmet Rifat |
Sayfa:66 |
Proust örneğinde, bir “roman yaratmak” 1922’den sonra bir “romanı yorumlayarak çoğaltmaya”ya dönüştü! |
|
|
Saf Okur - Neşe Aksakal |
Sayfa:71 |
Saf Okur”, anlatıda “ben” diyen sesin yazar olduğuna inanan kişidir. |
|
|
Osetya Osetya (Şiir) - Özlem Tezcan Dertsiz |
Sayfa:73 |
|
|
|
Büyük Bir “Ukalalık”: Hayalet Gemi - Ayfer Tunç |
Sayfa:74 |
Hayalet Gemi söz konusu olduğunda, tarih sözcüğünü kullanmaktan kaçınıyorum. (Bu yazı boyunca HG olarak anılacak olan) Hayalet Gemi’nin on yıllık ömrüne, önüne gelecek olan sıfata bir türlü karar veremediğim bir tecrübe demek bana daha iyi geliyor. |
|
|
Sovyetler Birliği Sonrası Rusya’da Çeviri Trajedisi - Mischa Gabowitsch |
Sayfa:80 |
Sıradan bir gözlemci, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından ve Komünist rejimin sona ermesinden neredeyse 15 yıl sonra, Rusya çeviri piyasasında büyük bir patlama yaşandığı izlenimine kapılabilir |
|
|
Yaşlılık Çağına Giriyorum (Şiir) - Mustay Karim |
Sayfa:84 |
|
|
|
Felluce’de Ölüm - Vecihi Timuroğlu |
Sayfa:85 |
Felluce’de ölüm, Kadir Gecesi’nin bir lütfu olmalı. |
|
|
Bir Tüy Kalem - Mustafa İri |
Sayfa:87 |
Geçtiğimiz yazın temmuz ayında Kilyos Beach’te deniz ve yosun kokularıyla birlikte şarkılarına eşlik ettiğimiz, (80’li yılların favori gruplarından) Alphaville, bu kez aralık ayının buz kesen soğuğunda kapalı konser mekânlarının en yoğun iş yapan yerinde, Beyoğlu Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde bizlerleydi. |
|
|
Hayal (Şiir)- Engin Turgut |
Sayfa:89 |
|
|
|
Yeni İmzalar - Enver Ercan |
Sayfa:90 |
Bu bölüme gelen ürünleri değerlendirirken elden geldiğince yol gösterici, yapıcı olmaya çalışıyoruz. Ama bu tavrımız, kendilerini yoğun okumalarla yetkin kılmaya çalışmazlarsa yeni imzalara hiçbir yarar sağlamaz. |
|
|
Michelle (Şiir) - Volkan Şenkal |
Sayfa:91 |
|
|
|
Onuncu Gün - Erel Mez |
Sayfa:92 |
Susuyordu... Üç altın diş, verem tedavisine yeter miydi acaba? İlla bunun mu olması gerekliydi? |
|
|
Zerre (Şiir) - İlker Balkan |
Sayfa:93 |
|
|
|
İktisadi Edebiyat, Para ve Diğer Şeyler - Krimonolog Dr. Kemal Şahingözlü |
Sayfa:94 |
Uzunca bir süredir, Hilmi'yle birlikte ekonominin edebiyatla çakışan yönleriyle ilgileniyor, notlar alıp belge topluyoruz. "İktisadi Edebiyat" adını verdiğimiz bu çalışma bitmeyecek olsa da çok ilginç bilgiler derledik. |
|
|
|
|
OCAK 2005 - KİTAP EKİ
Bir Daha Bana Benzeme Angel küçük İSKENDER 1
Yorgun Anılar Zamanı AYŞE SARISAYIN 4
Eğer şair toplumla zıtlaşma pahasına yeni bir şey söylemeye göze alırsa, o zaman mevcut imgeler iktidarını aşıp kendi iktidarını kurabilir. HASAN BÜLENT KAHRAMAN 6
Melek Kolonisi GÜLSELİ İNAL 8
Nasrettin Hoca fıkralarıyla Bektaşi fıkralarının birbiriyle örtüştüğü biliniyor. Her ikiside halk fıkrası diyebileceğimiz türün alt alanlarını oluşturuyor. YUSUF ÇOTUKSÖKEN 10
Nazi Kampları Öner Yağcı 14
Ay Aslında Camdandır HAMDİ ÖZYURT 15
Kanatsız Kuşlar LOUIS DE BERNIERES 18
Kitap bende büyük bir heyecan yaratmadı; çünkü bunlar yayımlanmış yazılardı. Sadece tanıdık biriyle karşılaşmak gibi geldi. SABİT KEMAL BAYILDIRAN 20
Kum Saati AYKUT GÖRKEY 22
İzmir Büyücüleri MARA MEIRARIDI 24
Aşkınlık ile Taşkınlık Arasında Bir Yer İDİL ÖNEMLİ 25
Yeryüzü Kitaplığı Gülce Başer 27
Yeni Yayınlar REYHAN KOÇYİĞİT 37 |
|
|
|
|
|