|
|
AĞUSTOS 2023
|
|
|
Çizgiyorum – Özge Ekmekçioğlu |
Sayfa:2 |
|
|
|
Dilay Koçoğulları ile Söyleşi – Sümeyra Gümrah Teltik |
Sayfa:4 |
Biyosanatçı Dilay Koçoğulları, Sümeyra Gümrah Teltik’in yaptığı söyleşide, “Disiplinler arası bir sanat olan biyosanat, felsefi, toplumsal ve çevresel konulara vurgu yaparak sanat ve modern biyoloji arasındaki sınırları bulanıklaştırdı. Biyosanatçıların, yaptıkları işlerle ironik olarak gelecekle savaştıklarını söyleyebiliriz. Bu sanatta biyolojik saldırı ile aynı öğeler kullanılıyor. Vücut parçaları, genler, biyoloji, teknoloji gibi… Farkı, bu öğelerin düşünceye ilham verecek şekilde kullanılıyor olması,” diyor; biyosanatın dünyadaki ve Türkiye’deki gelişimini anlatıyor.
|
|
|
Canlı Sistemlerle Tasarım: Değişimi Müzakere Etme Fırsatı – Derya Irkdaş Doğu |
Sayfa:8 |
Derya Irkdaş Doğu, “Canlı Sistemlerle Tasarım: Değişimi Müzakere Etme Fırsatı” başlıklı yazısında “madde ile yaratıcılık arasında bir kültürel aracı olma sorumluluğunu gündemimize” getiren, “tasarım için yeni bir gerçeklik ortaya koyan” biyotasarımı odağına alıyor; canlı sistemlerle tasarımın temel kavramlarını, amaçlarını ve değişim için nasıl öneriler getirebileceğini sorguluyor. |
|
|
Biyosanat: Doku Kültürü ve Sanat Projesi – Elif Çakıroğlu |
Sayfa:11 |
Elif Çakıroğlu, “Biyosanat: Doku Kültürü ve Sanat Projesi” başlıklı yazısında “Transgenik formları içine alan genetik çalışmalar, doku kültürü mühendisliği, hibritleştirme gibi biyoteknolojiyle ilişkili teknikler ve bunların yanı sıra evrim, büyüme, hücre bölünmesi gibi biyolojik süreçleri ele alarak canlıların manipüle edildiği uygulamalar biyosanat projeleri arasında yer alır,” diyor ve biyosanat pratiklerinin biyoteknolojinin ekolojik dengeyi bozma ihtimaline yönelik endişeyi dile getirme biçimi olarak karşımıza çıktığını vurguluyor. Oron Catts ve Dr. Ionat Zurr’un öncülük ettiği Doku Kültürü ve Sanat Projesi kapsamında gerçekleştirilen biyosanat çalışmalarını ve beraberinde doğan etik tartışmaları inceliyor. |
|
|
Yaşayanın Estetik Döngüsü: Biyofabrik Hasadı – Gözde Damla Turhan, Filiz Özbengi Uslu, Selen Çiçek |
Sayfa:15 |
Gözde Damla Turhan, Filiz Özbengi Uslu ve Selen Çiçek, “Yaşayanın Estetik Döngüsü: Biyofabrik Hasadı” başlıklı yazılarında “Biyosanat; biyoteknoloji, genetik mühendislik, biyomalzemeler ve yaşayan organizmalarla sanatsal yaratım arasında köprüler kurarken geleneksel sanat formlarının ötesine geçerek yaşamın kendisini bir sanat ortamı olarak kullanır,” diyorlar. Biyosanat ve biyotasarımın teknoloji ile buluştuğu, A. Xylinum bakterisiyle işbirliği sonucunda ortaya çıkan ve tamamen doğada çözünebilen bir moda koleksiyonu olan “Biyofabrik Hasadı” projesini inceliyorlar. |
|
|
Doğa-Sanat İlişkisi, Teknoloji ve Biyosanat – Bedia Ekiz |
Sayfa:20 |
Bedia Ekiz, “Doğa-Sanat İlişkisi, Teknoloji ve Biyosanat” başlıklı yazısında “Biyosanat, aslında, bilimin son yirmi beş yılı aşkın süredir genetik, biyoteknoloji ve genetik dalında sağladığı korkunç gelişmelerin bir yan ürünüdür,” diyor ve sanatçıların eserleri üzerinden bu gelişmelere getirilen eleştirileri özetliyor. |
|
|
İlhan Berk'in "Aura"sı ve "Sayılar"ı Üzerine – Gültekin Emre |
Sayfa:22 |
Onca mektubun arasından çıktı unutup gittiğim “Sayılar”. Bu 19 sayfalık metni İlhan Berk mi yolladı bana, yoksa Cenk Koyuncu mu? Cenk, 17 Haziran 1995 tarihinde Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’tan saat 17.00’de, 0212/2930723 nolu fakstan yollamış bu uzunca metni. Öyle sanıyorum ki, İlhan Berk’in isteği üzerine yolladı bana “Sayılar”ı. Çünkü daha sonraki mektubunda “Sayılar”ı yollayacağını yazıyor. Bu metin, 1998’de yayımlanan Çok Yaşasın Sayılar kitabında (Adam Yayınları) yer almıyor. YKY’nin yayımladığı Toplu Şiirleri (Mart 2003) baskısında da yok. |
|
|
Aura (Şiir) – İlhan Berk |
Sayfa:24 |
|
|
|
Sayılar – İlhan Berk |
Sayfa:25 |
|
|
|
Resim Sanatı: Alp İşmen ile Söyleşi – Hıdır Eligüzel |
Sayfa:32 |
“Sanat camiası derken bu güruhun sadece sanatçılardan oluşmadığını unutmamak lazım.” |
|
|
Lades (Öykü) – Göksu N. Çakır |
Sayfa:38 |
|
|
|
Ücra Bir Şiir İçin Anahtar Kelimeler VII – Hüseyin Köse |
Sayfa:42 |
Bir de, ihmallerin kesif coğrafyasıyla harmanlanmış yoksunluk kişnemesi bir yüzü var gecenin, dümeni, dolapları. Yutkunurken dünyayı şaryo çekim bir sızlanması, eyfel’siz paris’lerden ötürü… Söz vericidir bu sebepten, tutulmamış sözlere mim koyucu olduğu kadar. Fakat nedense sulak ve verimli vahaların tiritli imkânları bu çorak hayallere hiç uğramamış gibidir. |
|
|
Lokomotif Soluğu (Locomotive Breath) (Şiir) – Ian Anderson |
Sayfa:44 |
|
|
|
Müzik Bittiğinde (When The Music's Over) (Şiir) – Jim Morrison |
Sayfa:47 |
|
|
|
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Nasıl Anlatılır: Bilge Sayıl Onaran ile Söyleşi – Mine Bican |
Sayfa:50 |
Bir iç mimarın zamana ayak uydurması, gelişmeye açık olması ve hatta gelecek tasarım anlayışlarına yön verebilmesi gerekir. İnsan ve insanın içinde bulunduğu her mekân iç mimarlıkla ilişkilidir. Dolayısıyla iç mimarlık eğitiminin de insanla birlikte dönüşmesi kaçınılmazdır. |
|
|
Tezat (Şiir) – Tahir Musa Ceylan |
Sayfa:52 |
|
|
|
Türkçe Günlükleri – Feyza Hepçilingirler |
Sayfa:54 |
Bazıları nasıl da tatlı tatlı saçmalıyor. Bir TV kanalında dizi tanıtımı yapılıyor: “Onu ilk gördüğümde uzun kirpikleri vardı,” diyor biri. Sonra ne oldu? Döküldü mü kirpikleri? |
|
|
Tiyatro: Puşkin'in Bilmediği – Faruk Turinay |
Sayfa:56 |
|
|
|
Çözülmeyen (Şiir) – Kadir Aydemir |
Sayfa:59 |
|
|
|
Rüzgâr Odası – Yavuz Özdem |
Sayfa:60 |
Şart değil ama Şavkar Altınel’in ilk dil, başka dil meselesine dair kimi benzerliklerden, yakınlıklardan dem vurulacaksa, Ermeni şair Zahrad’ı (1924- 2007) anabilirim. Kimlikteki adı Zareh Yaldızcıyan olan şair, İstanbul’da doğdu ve İstanbul’da öldü. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı. İstanbul Üniversitesi’nde sürdürdü eğitimini, ama şiirlerini Ermenice yazdı ve Ermeni şiir antolojilerinde yer aldı. Şüphesiz ilk dil, başka dil bahsinde Zahrad’ın azınlık olmaklıktan gelen ilk dile tutunma, ilk dille direnme gibi güttüğü amaçları saklı tutarak bir yakınlıktan, benzerlikten söz edebiliriz, ediyoruz. |
|
|
Performans Sanatı: MK Yurttaş ile Söyleşi – Fatma Berber |
Sayfa:63 |
“Merkezde olan, odaklanılan bir beden yerine ortama karışmış, mekânsalıma dahil olmuş bir beden tahayyülüm var sanırım.” |
|
|
Okul Tıraş, Ülke Tıraş, Uygun Adım Marş! (Şiir) – Dündar Hızal |
Sayfa:67 |
|
|
|
Kesişimsellik Teorisi ve Yukarıda Bir Yerde Eşitlik – Fatma Fulya Tepe |
Sayfa:68 |
Kesişimsellik (intersectionality) feminist bir teori. Tam olarak ne olduğu ve nasıl kullanıldığı hakkında hâlâ belirsizlik var ve çoğu kere de yanlış kullanılıyor. Buna rağmen feminist kesişimsellik teorisi çok fazla ilgi görüyor. Kesişimsellik hakkındaki yayınların önemli bir kısmı yeni sayılabilir. |
|
|
Mezbek (Öykü) – Duygu Değirmenci |
Sayfa:73 |
|
|
|
Andaliya Öteden Beri Kimdi (Şiir) – Necmi Karkın |
Sayfa:77 |
|
|
|
Metafor Kuramının Kapitone Noktaları – Nizamettin Uğur |
Sayfa:78 |
Dil kumaşının kapitone noktaları neler olabilir peki? Dildeki bu tutturma noktalarının ya da bunları birleştiren çizgilerin oluşturduğu örüntüler konuya, amaca ya da bağlama göre değişkenlik gösterebilir. Sözgelimi dilin yazınsal boyutunda akımlar (klasisizmden dadaizme) birer kapitone noktasıdır. Gönderim, gönderge, gösterge, gösteren, gösterilen; figüre, trope, metafor, metonimi… de anlamın, anlambilimin, giderek dilbilimin, dilsel göstergebilimin
kapitone noktaları, kapitone düğmeleridir.
|
|
|
Kızgın Nehir (Şiir) – Hatice Hamarat |
Sayfa:84 |
|
|
|
Yeni Şiirler Arasında – Şeref Bilsel |
Sayfa:85 |
|
|
|
Yeni Öyküler Arasında – Jale Sancak |
Sayfa:87 |
|
|
|
İki Caz Arası (Şiir) – Rezan Çakar |
Sayfa:89 |
|
|
|
Eminim Esvet (Öykü) – Meral Çiçeklidal |
Sayfa:90 |
|
|
|
Kronik Ölüm (Şiir) – Meva Yağmur |
Sayfa:92 |
|
|
|
Yeter (Öykü) – Güler Kalem |
Sayfa:93 |
|
|
|
Mahsus (Şiir) – Aziz Nayır |
Sayfa:96 |
|
|
|
Kitaplar Arasında |
Sayfa:97 |
|
|
|
Ayşe Sarısayın ile “Bir Roman Kadar Uzun Üzerine” Söyleşi – Kemal Gündüzalp |
Sayfa:97 |
Her hayat biricik, her insan yaşadığı çevrede izler bırakarak geçip gidiyor bu dünyadan. Yazmamı tetikleyen, senin de dediğin gibi öncelikle kayıpların yarattığı boşluk duygusuydu ama onlardan geriye kalanlar da önemliydi benim için. Bugün ne olduysam, iyi ya da kötü, bu temasların, uzak yakın ilişkilerin de etkisi var. |
|
|
"Yoklar Kitabı" / Adil İzci – Rüstem Kurtoğlu |
Sayfa:99 |
Adil İzci, yok oldu denileni, yok oldu sanılanı yeniden, yeniden var eder metinlerinde. |
|
|
Hüseyin Ferhad ile “Türkçenin Sol Anahtarı” Üzerine Söyleşi – Ahmet Önel |
Sayfa:101 |
Gelenek, sanılanın aksine, bir ölü deniz değildir. Miadı dolmuş, son kullanma tarihi geçmiş bir bilgi de değil. Bunu ancak okuyarak, künhüne vararak anlar insan. Zaman denilen şey sonsuz bir şimdidir, geçmişe içkin, geleceğe tezhipli bir an’lar toplamı. Şiirin diğer yazınsal türlerden, hiç değilse romandan farkı dilinin döngüsel olmaklığıdır. |
|
|
"Bugün Güzel Şeyler Olacak" / Funda Özsoy E. – Enver Aykol |
Sayfa:104 |
Funda Özsoy E., ne okuru romanın içine çekmeye çalışıyor ne de okurun dünyasına tahakküm ediyor. Adeta okuru kendisine bir sırdaş olarak belliyor. Yürüyüş boyunca bir dostunuzu dinler gibi okuyorsunuz kitabı. Karakterler bir hikâye anlatmıyor, doğrudan okur ile konuşuyor. |
|
|
"İmparatora Veda" / Aziz Gökdemir – Esra Açıkgöz |
Sayfa:107 |
Kitabın azımsanamayacak bölümünün imparatorun takıntı halinde “bilinmeyen bir dille” yazılmış bir kitabın sırrını çözmeye çalışmasına ayrıldığını söylemeyi de unutmayalım. Sadece imparator mu? Okur olarak biz de bu kitaptaki hikâyeyi öğrenme tutkusuyla doluyor, Ermeni harflerine benzeyen harflerle yazılan o dili merak ediyoruz. |
|
|
Yusuf Alper ile “Türk Şiirinin Psikanalizi” Üzerine Söyleşi – Kemal Yavuzer |
Sayfa:108 |
İnsanın sanat alımlamasında psikolojik olanın kavranmasının ne çok önemli olduğu ortadadır. Bu bakışı zenginleştirmek, büyütmek amacındayım. |
|
|
"Âşıklara Yer Yok" / Tarık Tufan – Yonca Denizarslanı |
Sayfa:110 |
Tufan’ın kurgu sanatında işlediği çözülme ve bütünlük motifleri, karakterlerinin iç ve dış gerçeklik çatışmalarını yansıttığı bilinç süreçlerine odaklı anlatım tekniği ile, taşra-merkez, birey-toplum, yabancılaşma ve mekânsızlaşma gibi modern temalar bağlamında açığa çıkmaktadır. |
|
|
|
|
|
|
|