Varlık Yayınevi
 
   
 
 
   
Anasayfa Tarihçe Varlık Dergisi Kitaplar İletişim Yardım
Yaşar Nabi Nayır
Varlık Ne İçin Çıkıyor
Varlık İçin Ne Dediler
Künye
Varlık'ta Bu ay
Varlık Dergisi İçeriği
Abonelik
Yaşar Nabi Nayır Ödülleri
Varlık Dergisi 'eurozine' üyesidir

ARALIK 2019

Çizgiyorum – Melike Kılıç Sayfa:2
Utanç Politikası – Zeynep Direk Sayfa:4
Bizim toplumumuz da işte böyle bir süreçten geçiyor. Sosyal medyaya baktığımızda muhtelif sözlü şiddet biçimlerinin yanı sıra bir de etik ile toplumsal ahlakın çatıştığı bir şiddet sahnesiyle karşılaşıyoruz. Sosyal medya insanların birbirini etkilemek suretiyle toplumsal dönüşüm meydana getirmeye çabaladıkları bir ortam. Nasıl yaşamalı, nasıl davranmalı, nasıl hissetmeli? Sanki bu sorulara eleştirel bir etkileşim içerisinde bulunarak birlikte karar verebileceğiz; bireyleri değiştirerek toplumsal bir değişim meydana getirebileceğiz sosyal medyada. Adeta kamusal alan diye bir şey hâlâ varmış gibi bir yanılsamaya kapılabilir insan... Sokağa çıkmaya izin verilmeyen, hükümetin uyguladığı politikalara karşı basın açıklaması yapmanın bile mesele olduğu bir siyasi ortamda, aktivizm de ister istemez ağırlıklı olarak sosyal medya aktivizmi haline geliyor ki, en güvenli etkinlik de kendisine en yakın muhalif kanattaki müttefiklere saldırmak oluyor.
Hınçtan Neşeye Duygu Siyaseti – Öznur Karakaş Sayfa:13
Gerçekten de popülist sağ iktidarların yükselişe geçtiği, sosyal medyanın da yeni bir duygu idaresi aracı haline geldiği günümüzde kitlelerin duygularının harekete geçirilmesine dayalı siyaset yapma biçimlerinin olumlayıcı ve devrimci olduğu kadar iktidar elde etmek için tepkisel kullanımları da sıklıkla görülür. Deleuze-Guattari’nin özneyi önceleyen, sembolik düzen-öncesi bedenli arzunun kurucu kudretini ön plana çıkaran mikropolitikası, duyguyu oluşa denk tutarak yukarıda bahsedilen ilk, olumlayıcı ve devrimci kullanımı vurguladığı kadar, faşizmin de yine arzulandığını söyleyerek tepkisel duygu örgütlenmesinin sağın yükselişinde mühim bir etkisi olduğunu da anlamamızı sağlar.
Kadın Bedeni ve Duygu Politikası – İncilay Cangöz Sayfa:18
Günümüzün enformasyon düzeni ise bir yandan birikimi olabildiğince esnek hale getirmiş, merkez mekânsal anlamda dağılmıştır, diğer yandan da ilk kez somut olmayan bir üretim ekseni, yeni bir toplumsal örgütlenme oluşturmuştur. Akışkanlık ve süreksizlik üzerine inşa edilen bu yeni toplumsal düzen kurgusu, etkileşimselliği hem nicel olarak çoğaltmış hem çoğul bir anlam alışverişi içine yerleştirmiştir. Yeni ağlar içerisinde herkes esnek, kullanıcılarına açık ve erişimi kolay söylem alanına dahil olma telaşına kapılarak söz üretmekten geri kalmak istememektedir. Okuma-yazma bilmeyenler dahi sosyal medyanın simgesel evreninde varlık gösterebilmekte; Bourdieu’cü anlamıyla bavulunda bulunan ekonomik, kültürel ve sosyal kapital doğrultusunda, ağların söylem evreninde statü gösterenlerine erişim olanakları dahilinde sahnenin olanaklarından yararlanmaya çalışmaktadır. Sosyal medya insanlara toplumsalı içeren makro ile bireysel yaşam anlamında mikro evrenler arasında kesişimleri sağlamakta; ancak bu kesişimler öyle düşünüldüğü gibi diyalog veya etkileşim zeminine de dönüşmemektedir.
Yaşar Nezihe Bükülmez: “Hayatım Azâb-ı Nâr-ı Cahîm” – Taner Ay Sayfa:20
Bir şairi farklılaştırması gereken asıl ölçüt, şiirinin yazınsal önemi ve yazınsal değeri olması gerekirken, Yaşar Nezihe daha ziyade Aydınlık mecmuasındaki “işçi sınıfı” şiirleriyle veya şiirleşen “azâb-ı nâr-ı cahîm” yaşamıyla farklılaştırılmıştır.
Vaveyla (Öykü) – Gözde Şahin Sayfa:32
Feyyaz Kayacan Metinlerinde Büyülü Yalnızlık (“Şişedeki Adam”, “Çocuktaki Bahçe”) – Hande Balkız Sayfa:34
Feyyaz Kayacan’ın hemen tüm öykülerinde karşılaşılan “Hiçoğlu” metaforu geniş çağrışım ağıyla yazarın birey olma, özne olma, var olma, kimlik sahibi olma gibi aidiyet sorgularını derinleştiren bir işlev görür. “Şişedeki Adam”, “İstanbul Zeybeği”, “Suavi’yi Gördünüz mü?”, “Cehennemde Bir Yusuf ” öykülerinin kişileri de hiçlik bağlamında farklı farklı biçimlerde ‘kendilik/benlik bilinci’ oluşturma/ kurgulama sorunsalıyla uğraşırlar. Feyyaz Kayacan’ın alegorik anlatı evreni kimi zaman bir şişenin içinde, kimi zaman yerden bir karış yüksekte, kimi zaman da çanta imgesiyle kendini arayan kahramanların yolculuğunu konu alır. Ontolojik kaygılar, toplumla uzlaşma çabaları gerçeküstücü, ironik bir düzlemde aktarılır.
Mekân-İmge Ekseninde Veysel Çolak Şiiri – Elçin Sevgi Suçin Sayfa:42
“İki Karanlık Arasında” kitabıyla birlikte zaman ve zamanın dehşet verici hızı girer Çolak şiirinin kadrajına. Bu duyuş, bireyin iç dünyasına ve bireysel yaşantısına dair sorgulamaları da beraberinde getirir. Zamanın her şeyi eskiten, dönüştüren kesin gücü karşısında şiirsel bir irkilme yaşanır.
Ebu Hurafe’nin Hurafeler Arası Avangart İlişkisi – Yalın Alpay Sayfa:50
Prof. Dr. Uğur Batı’nın birbirine bağlı öyküler dizisinden oluşan Ebu Hurafe’den Masallar novella’sında ressam Kenan Işık tarafından her öyküye bir resim gelecek şekilde ürettiği tasvirlerle birleşen bütünleşik performans “Ebu Hurafe’den Resimler” Sergisi, 15 Ekim - 2 Kasım 2019 tarihleri arasında İstanbul’da Galeri Işık Teşvikiye’de sergilendi. Türler arası postmodern melezleşmeye nitelikli bir örnek sunan bu avangart sergide, romanla entegre resimler, Evliya Çelebi ile İhsan Oktay Anar arakesitinde Ebu Hurafe adlı kurmaca karakterin Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve çoğunlukla o coğrafyada geçen birbirinden çalkantılı öykülerini betimliyor.
Çöp ve Bilgi (Şiir) – Emel İrtem Sayfa:53
Sevgi Kalır / Kırk Yıla Kırk Müfred (Şiir) – Yüksel Pazarkaya Sayfa:54
Dinçer Sümer’in Ardından – Kemal Ateş Sayfa:56
Oyunculuğuyla birlikte oyun yazarı olarak çok önemli yapıtların altına imza attı Dinçer. Devlet Tiyatrolarında her yıl nerdeyse bir oyununu izleme olanağını buluyorduk. Oyunlarının prömiyerinde unutmadığı dostlarından oldum. Yazarlığıyla, oyunculuğuyla, yönetmenliğiyle çokyönlü bir tiyatro ustasıydı artık.
Doğumunun 200. Yılında Walt Whitman – Gonca Özmen Sayfa:59
Değişen dünya ve toplumda, değişen insanın şiirini, “Yeni İnsan’ın şarkısını söylüyorum,” diyen bir şair olarak Whitman, Amerikan şiirine yeni içerikler, yeni biçim ve farklı bir söyleyiş kazandırmıştır. Coşkulu, yüksek sesli şiirlerindeki sert tonu, söyleyişi, yapmacıksız dilini, belirtmek için “Ben ninni söylemiyorum,” demiştir. Gazetecilik yaptığı yıllarda, yazılarıyla köleliğe ve köle ticaretine karşı savaşım vermiş, okullarda dayağın yasaklanmasını savunmuş, kadın işçilere az ücret verilmesine karşı çıkmış; bu düşüncelerini şiirlerine de yansıtmıştır.
Kültür Gündemi:Felaket Tellallarının Yeni Sığınağı: Ekolojik Ütopya – Gülüş G. Türkmen Sayfa:64
Felaket tellalları ve yalan haber muhabirleri, ekoloji dünyasının üzerinde nükleer bir bulut gibi dolaşıyorlar. Kutup ayıları bir deri bir kemik kaldı, elektromanyetik dalgalar bizi kanser edecek, küresel ısınma yüzünden 50 yıl sonra dünya yaşanmaz bir yer olacak. Bu bilgiler doğru değilse, tam tersi mi doğru? Haberlerin ayrıntılarını sorgulayan yazarlar doğayı korumuyor, petrolcüleri mi savunuyorlar? Avrupa basını, bilimsel bakış açısının ‘demode’ olmasından duyduğu endişeyle bireyleri sağduyuya çağırmakta.
İmgeden Desene Uzanan Serüven: Fethi Karakaş – İnci Aydın Çolak Sayfa:73
Yeniler Grubu ressamlarından Fethi Karakaş, edebiyatçı dostlarının kitaplarını resimlerken, sanatın katmanlı dilini kullanır. İllüstrasyon yaptığı eserler, gerçekçi akımın izlerini taşırken, Karakaş’ın resimlerine karşılık gelir. Sıradan insanın yalnızlığı, acısı, özlemi, geçim sıkıntısı, geçmişi, gelecek düşü imgelerden imaja evrilir. Eserlerin merkezinde karakter/ figür vardır. Karakter şiirde/ öyküde çoğunlukla bir simge nesneyle birlikte ele alınır. Köprü, kayık, ev, define hem kendisi hem de yazarın/şairin bu simge nesneye yüklediği anlamla figürün varlığını yapılandırır. Böylelikle, edebî eser ressamın imaj dünyasında yeniden biçimlenir.
Sözlü Gelenek, Yazı ve Elektronik Kültür Ortamı – Okan Alay Sayfa:78
Geçmişten günümüze doğru evirilen süreçte sözel anlatımın elektronik dönüşümü, kelimenin yazıyla başlayıp matbaayla pekiştirilen mekân bağlarını güçlendirdiği gibi bilincimizi ikincil sözlü kültür çağına sokar. Bir diğer ifadeyle, telefon, radyo, televizyon ve çeşitli ses kayıt cihazları gibi teknoloji aygıtlarıyla, temelini yine yazının oluşturduğu, ancak çeşitli şekillerde yazılı kültürden farklılaşan ikincil sözlü kültür çağına hazırlar.
Ara Kat Sesleri (Şiir) – Petek Sinem Dulun Sayfa:82
Poetikalar Üzerinden Cumhuriyet Öncesi Türk Şiirinin Poetik-Sosyal Yapısını Okumak – Müesser Yeniay Sayfa:83
Osmanlı’da edebî türlerin üretimi bu toplumdaki yaşam biçimini belirleyen medeniyet anlayışına doğrudan bağlıdır. Yalnızca edebî türler değil, kültür hayatı başta olmak üzere musiki, hat, nakş, tezhib, ebru, minyatür, gölge oyunu, meddah ve cilt gibi görsel, sahne ve diğer sanatlar da ancak Osmanlı toplum yapısıyla açıklanabilir.
Arife Kalender’in Camera Obscura’sında Figürlerin İdeolojik Dönüşümü – Ümit Yıldırım Sayfa:88
Arife Kalender’in şiir kişileri yalnız kadınlardan değil erkeklerden de oluşur, her iki figürü de yok sayılmalarından ötürü şiirinde ısrarla konu edinir. “Gece Islıkları” şiir kitabındaki “Acı Dağ” adlı şiirinde “aklımı ellediler” deyişiyle kadının sesini duyururken, “Acı Yeşil” kitabındaki “Seni Seviyorum Ahmet” adlı şiirinde yok sayılmış, ezilmiş ‘erkek’i ayrım yapmaksızın şiirinin merkezine oturtur. Onun ilk kitaplarından son dönem kitaplarına kadar bu birey-toplum ilişkisi sürekli işlenir.
Yeni Şiirler Arasında – Şeref Bilsel Sayfa:90
Dil’in içine kapatılmış olan özne ne yapıp ne etse yine dil’in imkânları içinde “kapatılmış olmadığını” ortaya koymaya çalışacaktır. Dil, bu anlamda doğal bir engeldir. Bu bir paradoks. Bizi bağlayan şeyden bizi bağlayan şey yardımıyla kurtulmaya çalışmak.
Yeni Öyküler Arasında – Jale Sancak Sayfa:92
Nilüfer Belediyesi’nin kültür sanat biriminin edebiyata gönül vermiş kadınlardan oluşan, bu alanda titizlikle çok güzel etkinlikler kotaran değerli ekibi, etkinlik kapsamında yılın yazarı, öykü ana Nezihe Meriç adına, benim de seçici kurulunda yer aldığım bir öykü yarışması düzenlendiler. Yarışmaya katılanların öykülerini okumak, yeni öykücülerle tanışmak, oradaki pırıltıları, emeği görmek bana hem sevinç hem umut verdi.
Açık Seçik Günahlardan On Birincisi (Şiir) – Mutlu Merve Başkaya Sayfa:93
Çekirgeler (Öykü) – Emine Acar Sayfa:94
Kuş ve... (Şiir) – Turgut Kızıldağ Sayfa:95
Ben Âdem (Öykü) – Burak Çavuş Sayfa:96
Gazete Okur Bisikletçi (Şiir) – Deniz Zeybek Sayfa:98
Varlık Kitaplığı Sayfa:99
İdris Özyol ile Söyleşi – Gülce Başer Sayfa:99
Dil çıldırtıcı bir şey ve onun içinde bir sabitlik yakalamak, sürekli değişim içinde yeni yollar açmak, bir tarz bulmak yüzlerce denemeyle mümkün oluyor. Şiir, işte o deneylerin yapıldığı laboratuvar. Haydi, senin sevdiğin yere gelelim: İnsan kendisiyle yüzleşmez pek, zordur bu, ama yüzleştiği yerden de şiir çıkar.
“İhtar” / C. Hakkı Zariç – Elif Firuzi Sayfa:102
C. Hakkı Zariç dünyanın avlusunda güneşlenip durmak yerine kimi zaman gökyüzünden uzak volta atmayı, kimi zaman ayağa fırlayıp yüksek sesle ihtar etmeyi seçiyor. Devlete devlet, korkağa korkak, usta olmayana usta değilsin diyerek, adını ad’layarak kayıt düşüyor döneme. Kendi hesabına restleşiyor susanla.
“küçük İskender Kitabı” / Haz.: Halim Şafak – Kıvılcım Giritli Sayfa:104
Halim Şafak’ın hazırladığı ve üç bölümden oluşan Küçük İskender Kitabı, Memet Fuat, Özgür Taburoğlu, Abbas Bozkurt, Ahmet İlhan, Halim Şafak, Şakir Özüdoğru, Nilay Özer, Zeliha Cenkçi, Hüseyin Köse, Ertuğrul Meşe bu minvaldeki yazı ve değerlendirmeleri ile Metin Celal, Özcan Erdoğan, Gonca Özmen, Mehmet Erte, Ayfer Tunç, Nazmi Ağıl, Metin Kaygalak, Deniz Durukan, Mine Söğüt, Sennur Sezer, Orhan Alkaya, Veysi Erdoğan, Latife Tekin ve Akif Kurtuluş’un küçük İskender’le yaptığı söyleşilerden oluşuyor.
“Durmadan Leyla” / Aslı Tohumcu – Buse Özlem Bay Sayfa:105
Şiddetin ve küfrün “özendiriciliğinden” dem vuranlar, kadının cinsellik hakkında konuşmasından da rahatsız olabiliyorlar tabii. O bilinmeyen ve kadına ait olan karanlık derinlikler hakkında kadına yine söz hakkı düşmesi beklenemez ve bundan bahseden herhangi bir ürün ya da kişi belli kategorilere yerleştirilmelidir, böylece korkutuculuğu biraz daha azaltılabilir. “Kadın yazarlar”, “kadın edebiyatı”, “kadın yönetmen”, “kadın şoför” ya da asıl denilmek istendiği gibi “kadınlığına rağmen ‘bir şeyler’ olabilmiş kadınlar”... İsimleri veren belki gücü elinde tutar veya tuttuğunu sanır, çünkü insana dair anlatılan her hikâye yaratılan kalıpları parçalamak için kendine bir alan bulur, filizlenir, büyür, orman halini alır, kelimelerin panzehri yine kelimeler olur ve satır aralarında devrimler yapılır.
“Denizaltı” / Joe Dunthorne – Bülent Avcı Sayfa:106
Dunthorne, genç Oliver ve ebeveynlerinin labirenti andıran zihinlerinde dolaştırdığı okuru, hayal ve gerçeklerin iç içe geçtiği muğlak bir araziye davet ediyor. Muğlaklığın kaynağında ise Oliver’ın ergence telaşı bulunuyor: Nefes almak için su yüzüne çıktıkça sorunlarına gömülen ve çözümleri kaçırıp yeni sorunlarla yüzleşen bir gencin trajikomik hikâyesine tanık oluyoruz kitapta.
Osman Serhat Erkekli ile Söyleşi – Ozan Öztepe Sayfa:107
1972’de 17 yaşında çıkarmaya yeltendiğim “Orhan Veli” adlı bir dergi için mahalledeki Arif Damar’ın kitabevine ıstampa ve mürekkep almaya gitmiştim. O gün tanıdım. Siyasi geçmişi varmış. Beni polis gönderdi sandı. Şiirlerimi sanırım ilk ciddi şair olarak onunla paylaştım. Hatta beni derginin ismini taşıyacak Orhan Veli’nin kızkardeşi Füruzan Yolyapan’a yönlendirmesi için Kapalıçarşı’da Edip Cansever’e gönderdi.
Şiir Günlüğü – Gültekin Emre Sayfa:108
Jack Keraouac’ın Yolda romanı bir çağın romanı olarak belleğimde yer etmişti. Amerikan gençliğinin dünyaya ve kendilerine bakışını içeriyordu. Bohem ve boş vermişlik ağır basıyordu Amerika’da. Umutsuzluk ve gelecek endişesi de dipten dibe sezdiriliyordu romanda. Cavit Mukaddes’in çevirisiyle Amerikan Haiku’sunda (Sub, Aralık 2018) da Jack Kerouac’ın bir başka dünyası ortaya çıkıyor. 7-5-7 hece ölçüsüne uymayan üç dizeli şiirler toplamı, “pop”lar, yani Amerikan Haikusu. Japon haikusundan el almış ama başka bir anlatıma dönüşmüş küçük pencereler ya da cep aynaları bu haikular!
Küresel Haberler... – Zeynep Şen Sayfa:110
ARALIK 2019 - KİTAP EKİ
Anasayfa   |   Tarihçe   |   Varlık Dergisi   |   Kitaplar   |   İletişim
Copyright © 2017 VARLIK YAYINLARI