Varlık Yayınevi
 
   
 
 
   
Anasayfa Tarihçe Varlık Dergisi Kitaplar İletişim Yardım
Yaşar Nabi Nayır
Varlık Ne İçin Çıkıyor
Varlık İçin Ne Dediler
Künye
Varlık'ta Bu ay
Varlık Dergisi İçeriği
Abonelik
Yaşar Nabi Nayır Ödülleri
Varlık Dergisi 'eurozine' üyesidir

HAZİRAN 2013

Çizgi-yorum – Semih Poroy Sayfa:2
Kendini Gerçekleştirmiş Bir Entelektüel – Göksel Aymaz Sayfa:3
Nâzım Hikmet, gerçekleştirmek istediği egemen arzuyu on dokuz yaşında keşfeder. Bu keşif, Kurtuluş Mücadelesi’ne katılmak üzere İstanbul’dan Anadolu’ya geçişi sırasında gerçekleşir. Gelecekte sahip olacağı düşünsel işlevi tayin eden şey, görüp tanıdığı, derdiyle dertlendiği “memleket” imgesi ve bu imgeye bağlı olarak kafasında olgunlaşan “sosyalizm” fikridir artık. On dokuz yaşında kendine çizdiği bu yolda zihnî ve ahlakî fonksiyonunu tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirerek ilerlemiş bir adamdır Nâzım Hikmet.
Nâzım Hikmet ve Yergi – Türkân Yeşilyurt Sayfa:6
Nâzım Hikmet, şiirsel anlatım araçlarının, şiir dilinin, bir başka deyişle şiirin semiyotik yönünün içeriğe bağımlı olduğunu, başlı başına bir yapı olmadığını, yergi şiirleriyle toplumsal eleştiri yaparak ortaya koyar.
Yeni Başlayanlar İçin “Memleketimden İnsan Manzaraları” – Nilay Özer Sayfa:9
Memleketimden İnsan Manzaraları 500’e yakın insanın yaşamından kesitler sunulmaktadır. Hareket halindeki kalabalıkları, hareketin kendisini, gelip geçici olanı, şimdi ve burada olanı, an resimlerini, öncesiz sonrasız fragmanları metinselleştirmeye çalışan Nâzım Hikmet son derece tempolu bir metin üretmek zorunda kalmıştır. Olup bitenleri anlamak, kesitlerin neden bu sıraya göre monte edildikleri üzerine uygun düşünceleri üretmek için en doğru yol, yapıttaki her sözcüğü, belge niteliğindeki her veriyi, yapıtın kurgusunu, üslubunu, dilsel yansımaları, zıtlıkları ve benzerlikleri sorgulayan bir okuma yöntemini benimsemektir.
Soruşturma: 50. Ölüm Yıldönümünde Nâzım Hikmet – Ali Ayçil, Bâki Ayhan T., Eren Aysan, Ersun Çıplak, Mehmet Can Doğan, Nurduran Duman, Betül Dünder, Didem Gülçin Erdem, Cenk Gündoğdu, Levent Karataş, Gonca Özmen Sayfa:14
“Nâzım Hikmet, şiirleri ve şair kimliğiyle bugün sizin için ne ifade ediyor?” sorusunu yanıtlıyorlar.
Filologlar Çevrilmeyi Bekliyorlar – Mehmet Rifat Sayfa:26
Greimas göstergebiliminin kalkış noktasında Türkiye’deki tanışıklıklarının da yeri olduğunu Greimas’ın kendisi gerek söyleşilerinde, gerekse seminer sonrası toplantılarda belirtmiştir. Özellikle Ankara’da tanıştığı Nusret Hızır’la birlikte çalıştıklarını sık sık vurgulardı Greimas.
“Mel’un” Harap Bahçelerin Sayru’su – Sevinç Çokum Sayfa:30
Selim İleri’nin fırçaları parlak ve akışkan hayatın diri meyveleri, yeni açmış güllerin tazelikleri üzerinde dolaşırken sonbaharın kızıl kahvelerine karışıyor; derken insanlar pişmanlıkları, yalnızlıkları, gözden düşmüşlükleri veya kendi hatalarına yenilişleriyle bu kırılmışlar sahnesinde yer alıyorlar.
Senin Girit Toprağın (II) – Feridun Andaç Sayfa:34
Kazancakis’de yol alırken, bir yazarın varoluşsal serüveninin bir yere aidiyet/bağlanmayla açıklanabileceğini gözlediğimi söyleyebilirim. Bu özyaşamöyküsel anlatısında yaşam/yazı yolculuğundan söz ederken; yer/mekân, ülke/yurt imgelerinin onda ne denli önemlice yer tuttuğunu da gözleriz.
Bir Dilek Tut (Öykü) – Selma Sancı Sayfa:38
Şehir Ağ(o)ıdı (Şiir) – Âba Müslim Çelik Sayfa:40
Foça Mektubu 10: Sirenler’in Yalancısı – Ahmet Önel Sayfa:42
Kırılgan kardeşler olarak sessizce toplanıyoruz sonuçta. Kimse kimseye haber vermiyor ama sözleşmiş gibi sahilde yine bir araya geliyoruz. Sözcük ustaları şimdi sessizliği kuşanmış olmalılar; kimsenin ağzını bıçak açmıyor! Gözlerimiz ufka kilitleniyor ve mavileri ayıran o belli belirsiz çizginin bizlere fısıldadıklarını duymaya çalışıyoruz. O sırada üstümüzden kanatlarını çırparak Hezarfen geçiyor. Uçmanın mahareti, uçma düşüncesinin büyüsüyle tamamlanıyor. İmbat yüzümüzü okşuyor ve gülümsüyoruz.
Eskil Kent (Şiir) – Kemal Tekin Sayfa:44
Hulki Aktunç ile Söyleşi – Seray Şahiner Sayfa:46
Kendi otobiyografisinden “kurtulan” bir sanatçı yoktur. Gündelik yaşamdan etkilenmemek mümkün değil. Ama erotizm ve pornografide olduğu gibi o özyaşamdan gelen birtakım değerlendirmeler var. Bir de dedikodu var. Dedikodu pornografidir. Bazı durumlarda sana rağmen özyaşamından getirdiğin öğeler erotizmdir.
Turgut Uyar’ın “Geyikli Gece” Şiiri Üzerine Bir İnceleme – Şerif Mehmet Uğurlu Sayfa:50
Geyikler zor avlanan, kıymetli ve gizemli kabul edilen varlıklar olduğu için gözde bir konumdadır. İnsani derinliğe de bir atıf sayabileceğimiz “gece” ve “geyik”in bir araya gelmesi, bu evrenin oluşumu için başat faktörlerdir.
Kültür Gündemi: Çağdaş Nijerya Şiirinin Evrimsel Süreci – İlyas Tunç Sayfa:58
Sömürge sonrası Nijerya şiirinde iç savaş bir dönüm noktası olmuştur diyebiliriz. Şiir, savaş öncesindeki Avrupa merkezcilikten kurtulmuş, daha geniş kitlelere yayılmış, şairin kişisel üzüntü ve neşesi yerini toplumsal dinamizme bırakmıştır.
Oğuz Atay’ın Oyunsuz Yaşayanları: Toplumsal Cinsiyete Hapsolmuş Kadınlar – Ayşe Duygu Yavuz Sayfa:64
Toplumsal cinsiyetin sancıları belki de en bariz biçimde Oğuz Atay’ın yapıtlarında kendini gösterir. Öngörülmüş kadınlık-erkeklik rolleri, yazarın yapıtlarının temeli olan tutunan-tutunamayan kutuplaşması ile paraleldir. Yazarın çoğu eserinde kadın karakterler kendilerine biçilen kadınlık rolüne hapsolurken, erkek karakterler yarattıkları oyun evreni ile toplumun öngördüğü erkeklik rolünü yıkmaya çalışırlar. Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar ve Oyunlarla Yaşayanlar’a odaklanarak “oyun” kavramının toplumsal cinsiyet üzerinden değerlendirilebileceği düşüncesiyle meseleyi bir de bu açıdan ele almanın yerinde olacağı kanısındayım.
A. Ruahan (Öykü) – Necdet Batum Sayfa:68
Tarık Günersel ile Söyleşi – Levent Karataş Sayfa:70
Kendimi hayata ve dünya şiirine sınırsız açmaya hep özen gösterdim.
İstanbul’un En Güzel Yeri – Orhan Veli Sayfa:73
Orhan Veli’nin kitaplarına girmeyen ve 30.01.1945 tarihli Tanin gazetesinde yayımlanan “İstanbul’un En Güzel Yeri” adlı yazısını araştırmaları sırasında bulan Necati Tonga, Varlık okurları için aslına sadık kalarak yayına hazırladı.
“Kelebeğin Rüyası” Hakkında – Hüseyin Özmen Sayfa:75
Kimi kaynaklarda bu iki şairimizin, çok sık birlikte olmadıkları, daha doğrusu Muzaffer’in alınganlıkları nedeniyle olamadıkları yazılıdır. Onlar Heybeliada Sanatoryumu’nda birlikte tedavi görmemiş; Muzaffer, Validebağ’da kalmıştır. Bu arada şunu belirtmeden geçmemek gerekir ki, Rüştü Onur; Heybeliada’dan önce ara ara Zonguldak’ta Amele Birliği Hastanesi’nde de tedavi görmüştür. Mediha’nın ölümünden sonra şairlerimizin aynı odada günlerce kapanarak birlikte kalmaları, kendilerini sigara ve içkiye teslim etmeleri, odanın duvarlarını dizelerle doldurmaları, düşünsel-görsel anlamda güzel sahneler oluşturmakla birlikte, gerçekle uzak-yakın hiçbir alakası yoktur.
Avustralyalı Şair Nihat Ziyalan Türkiye’de – Tuncer Uçarol Sayfa:77
Ziyalan’ın Ümran baran’a sunduğu “Yoğun Bakımda” şiirini, bir yaşlılık şiiri olarak okudum, çok da sevmiştim. Yalın bir şiir; yaşlılığı, yoğun bakımdaki insanı ve ailesini çok iyi şiirleştirmiş. Aile şiiri.
Smpe-Sulmo Mihi Patria Est Vadesi Dolan Rüya – Şebnem Şenyener-Sulmona Sayfa:81
Bir de bu iki bin yıllık yalnızlık meselesi var. İki bin yıl önce aşk sanatını yaratıp da sürgün düşen şair bura doğumlu Ovidius Naso. Zamanın imparatoru Augustus ile arasında kalan Karmen’li kanunsuzluk mevzu. Şimdi Sulmona’da her köşede gözümü yakalayan bu dört harf SMPE ona ait, o iki binyıllık hikâyeye. O çağırmadı desem yalan olur, yolum bu tarafa düştüyse o kadar da tesadüf değil.
“Ateş Alfabesi”yle Çağ Yangınını Okumak – Cemil Okyay Sayfa:83
AVM zincirleri kütüphanelerin, sinemaların; şehrin ruhunu, anılarını taşıyan tarihî yapılarını ezip geçmekte, dokusunu bozmaktadır. Çevre tahribatına hiç girmeyelim. Özlem Tezcan Dertsiz evrenin bozulan doğasına şiirin doğasıyla karşı koyar ve insanları duyarlı olmaya çağırır.
Üzgün Trieste – Tozan Alkan Sayfa:88
Triete’li yazarlar arasında Türk okurunun Zeno’nun Bilinci ile tanıdığı Italo Svevo başta geliyor. Şair Umberto Saba da Trieste’de yetişen değerlerden. Türkçe’de çevirisi yok. Bu isimlerin dışında Trieste’de konaklamış yazarlar arasında James Joyce’u saymak mümkün. On yıl kadar Trieste’de yaşamış ve ölümsüz eseri Dublinliler’i burada yazmış Joyce. Trieste’liler değişik sokaklarda bu şair ve yazarların heykellerini dikerek vefalarını göstermişler.
Doğamamış Çocuktan Mektup (Şiir) – Neslişah Aslan Sayfa:89
Akdeniz’de Buluşmak (Şiir) – Hüseyin Atabaş Sayfa:90
Yeni Şiirler Arasında – küçük İskender Sayfa:91
Savaş bir çıkar çatışması ise barış bir çıkar paylaşımı diye adlandırılıyor günümüzde; ‘uğrunda savaşmak’, ‘uğruna savaşmak’a dönüştüyse, yani koruma güdüsü sahiplenme - elde etme dürtüsüne geçiş yaptıysa, bu durumda karşı çıkarak sarf ettiğiniz her söz sürekli ötekileştirilip kınanıyorsa doğal makine adı verilerek size, bize yutturulmaya çalışılan hiyerarşik düzenek, o hap patlamıştır artık.
Yeni Öyküler Arasında – Jale Sancak Sayfa:92
Sizlerin de bildiği gibi edebiyat insanın yeryüzündeki yolculuğunu yazıya dökmüş, bunu gerçekleştirirken de inandırıcı ve kusursuz, lakin düş ürünü sayısız kahraman var etmiştir. İnsanın sahip olduğu o müthiş şey, o muhteşem imgelem sağlamıştır bu yaratımı. Edebiyatın asıl gereksindiği budur ki tıkanmasın, yoksullaşmasın.
İlahi Tragedya (Şiir) – Ayda Canbaz Sayfa:93
Mavi Tenli (Şiir) – Gürcan Denizatı Sayfa:94
İş Günü (Şiir) – Ruhsan İskifoğlu Sayfa:94
Utanç (Öykü) – Mustafa Orman Sayfa:95
Varlık Kitaplığı Sayfa:97
“Ricatlar Kitabı” (Ali Günvar) – Oktay Taftalı Sayfa:97
Üç Çiçek’ten başlayarak, Ali Günvar ve şiiri ile yaklaşık otuz yıllık bir dostluğumuz var. Ancak ne var ki, şahsen tanıdığınız bir şairin dünyaya nasıl baktığı, ne tür bir obje kavrayışına ve obje yorumuna sahip olduğu bilgisine sahip olmanın, onun metnini ele alırken belli kolaylıklar sağlayacağı sanısı, Ali Günvar şiiri söz konusu olduğunda salt bir önyargıya dönüşüyor. Çünkü Günvar şiiri kendisini kolay açmayan, teslim etmeyen bir şiir.
“Yeni Kuş Bakışı” (İzzet Yasar) – Murat Özbek Sayfa:100
70’li yılların politikliğini bugünlerde hissedebilmenin, aynı zamanda bu politikliği bugünle kıyaslamanın önemi İzzet Yasar’ın Yeni Kuş Bakışı başlığında toplanan şiirleri okununca büyük bir ciddiyetle fark ediliyor: “…eski günler anılsın, mehtaba karşı/ şimdi kamulaştırılmış yalılarda geçen/ o eski günler anılsın!” Devletin kamulaştırdığı Ermeni ve Rum binalarında insanlara uyguladıkları işkenceler ve sonucunda yaşanan travmaları vurgulayan Yasar, ardından yapılan bunca zulmün hiçbir zaman insanları mücadelelerinden vazgeçiremediğini de eklemeyi göz ardı etmiyor.
“Yağmur Kızı Böyle Diyor” (Lâle Müldür) – Hüseyin Alemdar Sayfa:101
Uzak “morötesi”, uzam “evham boşluğu” gibi algılandıkça Lâle Müldür şiiri çekiciliğini hep koruyacak; dahası çokluk gezegeninde bu dünyaya ait oluşunu mistik ve hermetik tartımlı estetize sözdizimi teknikleriyle tek ü tenha varoluşsal tatla sürdürecek de! Dahanın ötesi, metafizik ve matematiğin de şiiri olan Lâle Müldür şiiri; hareket ve sükûna övgünün de şiiridir.
“Gül Ayetleri” (Serkan Ozan Özağaç) – Asuman Susam Sayfa:102
Elbette Özağaç’ın şiirinin verdiği estetik hazdan uzaklaşmayalım, ama bu şiirin bir meselenin, bir dert edinmenin odağında büyümekte, gelişmekte olduğunu da fark edelim, derim. Bütün iyi şiirlerde olduğu gibi bu şiirler de okurunu bir hakikat arayışına, ontolojik bir tartışmanın merkezine davet eder.
“Kapadokya’da Çatra Patralar” (Etsuko Shindo) – Bahriye Çeri Sayfa:103
Türkiye hakkında pek çok eseri olan Japon yazar Etsuko Shindo’nun Kapadokya’da Çatra Patralar adlı kitabı da okuruyla buluştu. Türkçeye Japonca orijinalinden çevrilen eser, güncel Japon çocuk edebiyatından Türkçeye aktarılmış ilk eser olma özelliğini taşıyor.
“Kardeşimin Hikâyesi” (Zülfü Livaneli) – Hasan Akarsu Sayfa:104
Livaneli, Kardeşimin Hikâyesi romanında, aşk ve sevda üstüne düşündürür insanları. “Etkin unutma” diye bilinen olayı sorgular. “Aşk, bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümektir” yargısını kanıtlar. Romanın kurgusuyla, yazarın akıcı, sürükleyici anlatımıyla bir solukta okunduğunu belirtmeliyiz.
“Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi” (Mehmet Kanar) – Nuriye Bilici Sayfa:105
Fars dili ve kültürü konusuna büyük emek vermiş, çok sayıda çeviri, inceleme ve sözlük çalışması yapmış olan Mehmet Kanar’ın kaleme aldığı ‘Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi’ isimli eser, içeriği ile dikkat çekiyor. İran’daki edebi gelişmeleri sosyal gelişmelere paralel olarak ele alan bu çalışma, asıl konuya girilmeden önceki bölümlerde, bu ülkenin tarihi, sosyal ve fikri durumu ve dili hakkında bilgi veriyor. İran’a matbaanın getirilişi, Avrupai tarzdaki üniversite ve okulların açılışı, çeviri faaliyetlerinin başlayışı, gazete ve dergilerin çıkarılışı ve İran’ın, Türkiye dahil komşu ülkelerden nasıl etkilendiği gibi konular araştırılıyor. Bu bölümlerde yer alan bilgilerin özellikle ilgi çekici olduğunu belirtmek gerek.
“Roman Kuramına Giriş” (Zekiye Antakyalıoğlu) – Cansu Karagül Sayfa:106
Roman, iki yüz yılı aşkın bir süredir tüm sınıflandırma ve tanımlamaları reddeden, bundan dolayı mutlak bir tanıma kavuşamamış, her daim kendi çağının ötesine geçebilmiş “sonradan görme” bir edebi türdür. Romanın çok geniş yelpazede bir okuyucu kitlesine hitap ettiği, roman okurunun sayısının şiir veya öykü gibi diğer edebi türlerin okuyucu sayısıyla kıyaslandığında her zaman daha yüksek bir rakama ulaştığı herkes tarafından mutabık olunan bir gerçektir. Ancak, bu durumun sebebiyle ilgili akıl yürütmelerimiz pek de nesnel gerekçelere dayanmayan genelgeçer bilgilerden ibarettir. İşte Roman Kuramına Giriş, bir yandan roman sanatının edebiyat alanındaki bu ayrıcalıklı konumunu ve romanın doğduğu günden günümüze dek izlediği güzergâhın bir izdüşümünü çizerken, bir yandan da “romanın epik, hikâye, parodi ve tarihle ilişkisi nedir?”, “edebiyatın aldığı hal nedir?”, “günümüzde eleştirmenin görevi nedir?” gibi soruları aydınlatmaya çalışıyor.
Şiir Günlüğü – Gültekin Emre Sayfa:107
60 sayı bir dergi için uzun bir ömür sayılır mı? Varlık’ı düşününce, sayılmaz, diyorum. Yasakmeyve yayınları arasında kitabı çıkan şairlerin şiirlerinden bir seçki 60 yaş sayısı. Farklı bir seçki, üstelik fotoğraflı. 10 yılı geride bırakan dergide “şiirin uzun tarihi”ne “ortak bir not” düşülmüş. Eklerle, dosyalarla... zenginleşen Yasakmeyve, artık kalıcı bir şiirevi! Yeni şiirlerin, genç şairlerin buluşma yeri.
Yeni Yayınlar – Reyhan Koçyiğit Sayfa:109
Şimdi Haberler – Gülce Başer Sayfa:110
HAZİRAN 2013 - KİTAP EKİ
Anasayfa   |   Tarihçe   |   Varlık Dergisi   |   Kitaplar   |   İletişim
Copyright © 2017 VARLIK YAYINLARI