|
|
OCAK 2010
|
|
|
Çizgi-yorum – Semih Poroy |
Sayfa:2 |
|
|
|
Şiir ve Folklor: Halay Başı Kim Çeker? – Tahir Abacı |
Sayfa:3 |
Modern şiirin ‘folklorik şiir’den türemişliği, kökeni işaret ederek, tarihselliği beri çağırıyor. Oysa karşılıklı etki günümüzde de sürüyor. Şiir ile folklor ilişkisi, halk şiirinin modern şiiri etkilemesine indirgenebilse işimiz kolay olurdu. Çünkü söz eskimiş, halk şiirinin dünya algısı ve çevrimi gerilerde kalmıştır. “Folklor şiire düşman” yaklaşımı, soruna daha çok bu odaktan bakma halidir. |
|
|
“Şiir Folklora Düşman!” – Altay Ömer Erdoğan |
Sayfa:10 |
Estetiğe konu olabilecek şiir anonimden kopabilmelidir. Folklorun şiire düşmanlığı konusunda 64 yıllık tartışmada en gölgede kalmış sav budur. Gerek omurgası, gerekse dokusu açısından anonim olmayan, şairinin ya da akımının kişilik kazanıp belirginleştiği şiir, yıllardır beklenen şiirdir. Varsın çapraz fişekli duvarda asılı kalsın, tenteler gökyüzüne her zaman bir folklor kazandıracaktır. |
|
|
Cemal Süreya (Şiir) – Günel Altıntaş |
Sayfa:13 |
|
|
|
Folklor Değişmez Biçimdir – Halim Şafak |
Sayfa:14 |
Folklor büyük ölçüde geçmişten bugüne devredilen gelenekler ve icatlar toplamı olduğu kadar dahil olduğu her yerde kendini dayatan bir biçimdir. Günümüzde de şiirin ifade gücüne bir katkısı olmayan bu biçimsel ve söylemsel baskı, vasatlığın nedenlerindendir. Bu biçimsel ve söylemsel etkileşim hiçbir biçimde halk şiirini aşan bir şiirin imkânı olmamış, tersine aynı biçimi anonimleştirmiştir. Halk şiirinin cumhuriyet sonrası örneklerinin gösterdiği tek şey de bu vasatlıktır. |
|
|
Folklor Neyin Düşmanı? – Özgün E. Bulut |
Sayfa:17 |
Türkiye’de şiir tartışmaları yapılıp, şiir üzerine düşünceler üretilirken, eskimeyen ve her şairin bir parça fikir ürettiği, üzerine kafa yorduğu konulardan biri de ‘folklor’ ya da ‘gelenek’ konusudur. Modern, halk, divan şiiri üzerinden yürütülen bir tartışma gibi görünse de aslında klasik olarak bugüne kadar gelen ‘sanat sanat içindir’ ya da ‘sanat halk içindir’ tartışmalarının başka bir pencereden yürütülmesidir yapılan. Şiir ve siyaset, şiir ve ideoloji, şiir ve iktidar, şiir ve gelenek ile ilgili ne kadar yazı yazılmışsa, yazıların bir tarafı mutlaka buraya bağlanmıştır. |
|
|
Resim Uçları (Şiir) – Elif Sorgun |
Sayfa:19 |
|
|
|
Folklor ve Şiir İlişkisine Dostluğun veya Düşmanlığın Ötesinden Bakmak – Mehmet Akif Ertaş |
Sayfa:20 |
Toplumcu gerçekçi şiir yazanlar, Nâzım Hikmet’ten Ahmed Arif’e, Enver Gökçe’ye uzanan köprünün şairleri de incelendiğinde görülecektir ki folklor şiire, biçimci ve artistik kodlarla, adapte edilen asırlar öncesiyle ve ne kadar enternasyonalist olsa da milliyetçi bir söylemle girmiştir. |
|
|
12 Şenlikli Ay (Şiir) – Haydar Ergülen |
Sayfa:22 |
|
|
|
Murat Gülsoy ile Söyleşi – Nalan Barbarosoğlu |
Sayfa:24 |
Bence yazarın en büyük motivasyonu, kişisel olan sorunudur. Kişisel olarak onu rahatsız eden, onu tetikleyen, onu uyutmayan şeydir. Ve o psikolojik olan unsur da kendi olmak, başkası olmak önemli eksenlerden bir tanesi. Çünkü kendini bir başkası yerine koymak, dediğim gibi, bir yazarı yazar kılan şeydir. Diğer insanlardan ayıran. |
|
|
Balık Rakı ve Esma (Öykü) – Zafer Doruk |
Sayfa:30 |
|
|
|
Arı Bir Hümanizmanın Olanakları Bağlamında Kemal Demirel ve Yapıtları – Raif Özben |
Sayfa:32 |
Kemal Demirel’in “yapıcı insan”ın “yapıcı yazar”ı olarak anımsatılması bana gerekli görünüyor. Çünkü o, yargılanarak suçlu ilan edilecek yapıdaki insanı, daha açıkçası suçlu insanı anlatmak istemez pek. Onun ardına düştüğü insan da kendi kendini yargılamaktan korkmayan, gerekirse bunun için kendine uygun yaptırımı uygulayabilecek ölçüde gelişmiş insandır. Ya da bunun olanaklarını yaşama ilişkileri içindeki insanda simgesel olarak da olsa gösterme çabasıdır onu hareket ettiren. |
|
|
Her Amerika Bir Macera – Hasan Bülent Kahraman |
Sayfa:36 |
Picasso daha bedensel bir sanatçıydı. Sertliği ve ressamsılığı oradan geliyor. Daha fazla resmin içine giriyordu. Matisse burjuvalığının bir sonucu her şeyle arasına bir mesafe koymayı başarıyordu. |
|
|
Bir Atlantik Efsanesinde Yaz Sonu Macerası: Rüzgârın Gölgesi – Şebnem Şenyener |
Sayfa:43 |
Bir haftalığına zorunlu olarak çıktığı ilk tatilde, 233 yıllık ülkesinin ilk siyah cumhurbaşkanı yanına toplam 2300 sayfa tutarında kitap alırsa günde 300 sayfa okuması gerekir. Başkan Hüseyin Obama’nın tatili bu. Yanına aldığı 4 kitaptan biri yorum; Sıcak, Düz ve Kalabalık, yazarı Thomas Friedman, diğer 3 kitap roman; Zengin Hayat’ın yazarı Richard Price, Sade Şarkı’nın yazarı Kent Haruf, Ev Bu’nun yazarı George Pelecanos. |
|
|
Kültür Gündemi: Çocuk ve Adalet – Tevfik Taş |
Sayfa:45 |
Bu dosyada çocuk ve toplum ilişkilerinin daha özelleşmiş bir noktasına, çocuk ve adalet (çocuk ve yargı) odaklanmak amaçlandığı için, geleceği geleceğe bırakıp bugüne baktığımızda bu kalıp cümleleri söyleyenin de dinleyenin de tuhaf bir çaresizlik, mahcup bir cinnet, acıklı bir çırpınış içinde buluştuğunu görebiliriz... |
|
|
Kültür Gündemi: Çocuk ve Adalet |
Sayfa:50 |
Bu sayımızda kültür dünyamızın gündemine “Terörle Mücadele Kanunu Mağduru Çocuklar” konusunu getiriyoruz. Bu sorun, 1991 yılında Terörle Mücadele Kanunu’nun çıkması ile başlamıştır. 2005 yılında Çocuk Koruma Kanunu’nun çıkmasıyla, bu çocukların, hakları gözetilerek Çocuk Muhakemeleri Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu çerçevesinde kısmen korunarak yargılanmaları başlamışsa da, 2006'da TMK'nin tekrar değiştirilmesiyle durum eski haline dönmüştür. 1991 yılından bugüne dek çocuklar yalnızca yetişkinlere özgü gözaltı, soruşturma, kovuşturma, yargılama ve infaz koşullarına tabi olduklarından değil; ayrıca terör suçlusu yetişkinlere özgü koşullara tabi tutulmaları nedeniyle de mağdur edilmişlerdir. Bugün Türkiye’de, 13-17 yaş grubundaki yaklaşık 3 bin 500 çocuk Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında hapishanelerde yatmaktadır Sennur Sezer, Mıgırdiç Margosyan, Necmiye Alpay, Feyza Hepçilingirler, Müge İplikçi soruna yaklaşımlarını dile getiriyorlar. |
|
|
Uyku (Şiir) – Kaan Koç |
Sayfa:53 |
|
|
|
Benim Klasiklerim / 5 – Ahmet Önel |
Sayfa:54 |
|
|
|
Ev Yarası (Şiir) – Cengiz Şenol |
Sayfa:57 |
|
|
|
Uzat Saçlarını Frigya – Nurullah Can |
Sayfa:58 |
1976’nın sonlarına doğru Cemal Süreya, Darphane’de talihsiz bir olayla gündeme geldi. Zamanın Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon (Adalet Partisi) Darphane’yi teftiş etmiş ve 3 gün sonra şairi görevden almıştı. Bakan darphaneyi pis bulduğunu bu yüzden görevine son verdiğini tebliğ etmişti. Oysa Süreya günlerce temizlik yaptırdığını, arapsabunuyla her yeri yıkattığını bizlere anlatmıştı. Zaten cevap yazısında bir şaire yakışır şekilde şu ünlü karşılığı vermişti: “Evet, Darphane tarihinde bir kez kirli kaldı. |
|
|
“Romana Yeni Öğeler Akıtma” – Mehmet Rifat |
Sayfa:61 |
Kayıp Zamanın İzinde’nin ortaya koyduğu “yazar olmak isteyen Anlatıcı” tipi, başyapıtın son cildinde (Yakalanan Zaman) artık yazma aşamasına geldiğini, yapıtını da “bir katedral inşa eder gibi” ya da daha alçakgönüllü bir deyişle “bir elbise diker gibi” oluşturmak istediğini belirtir. Bu arzunun belirtilmesinden birkaç sayfa sonra da roman biter. Anlatıcının yazmayı arzuladığı roman da bizlerin elinde tuttuğu ve okuyup bitirdiği Kayıp Zamanın İzinde değil midir!
Proust tutkunu okurlar Anlatıcının bir yazar olma yolunda hangi aşamaları aştığını, hangi öğrenme yolundan geçtiğini, ne gibi engellerle karşılaştığını, çok sayıda bakış açısı içeren romanın içine girdiklerinde görürler: Anlatıcının roman-içi yaşamdaki yetişmesinin hikâyesidir bu.
|
|
|
Şiirde Anlamın Anlamsızlığı – Mustafa Şerif Onaran |
Sayfa:65 |
“İkinci Yeni”den geçen çağdaş şiirimizde anlam yeniden gündeme geldiği zaman, Muzaffer İlhan Erdost, “Anlamsızlığa kadar özgürsün,” demişti.
Anlamsızlık özgürlük mü sayılacaktı? Yoksa özgürlük, anlamın sınırlarını zorlayarak mı bir başka boyuta ulaşacaktı? Ozanı dar bir kalıba sokmak olanağı var mıydı?
|
|
|
Üç Beyaz (Şiir) – Mehtap Meral |
Sayfa:67 |
|
|
|
Roman, Derinlik ve Yapı – Erendiz Atasü |
Sayfa:68 |
Türk romancıları ideolojileriyle (hangi ideoloji olursa olsun) aralarına mesafe koyamadıkları yönünde eleştirilebilir. Ancak günümüzün ideolojiden vazgeçmiş apolitik yazarlarının durumu vahimdir. Bakış açınız yoksa, malzemenize biçim veremezsiniz, çünkü onu derinlemesine göremezsiniz, dolayısıyla roman yazamazsınız. Bakış açınız, siyasi duruşunuzla kısıtlıysa, yazdıklarınızda ya bir kuruluk, ya bir abartı söz konusudur. |
|
|
Ah (Şiir) – Serhat Çelikel |
Sayfa:71 |
|
|
|
Ehram Yokuşu’ndan Feuerbach’a – Yüksel Pazarkaya |
Sayfa:72 |
“Çamasan”, “Apartman”, “Asya”, “Yağmur Sıcağı” vb. kitapların ilk sayfalarını şöyle bir açtıktan sonra, İstanbul’dan gelen dost, dostluğumuzu incelikle dile getirdi. Sanki sözlerinde bir alınganlık var gibi, ama aynı sözleri gülerek, dilinde evire çevire tadını çıkarıyor. Görüyor musun, dedi Ömer’e, senin bütün kitaplarını para verip almışlar, hem de çifter çifter, bak benim hiçbir kitabıma para vermemişler, hepsini imzalayıp ben göndermişim. |
|
|
Çevirdim Dilim Yandı – Tozan Alkan |
Sayfa:76 |
İngilizceyi akıcı bir biçimde ama aksanlı olarak konuşan Borges için dünyanın en büyük düşmanı olan milliyetçilikten kurtulmak için en iyi yol çokdilli olmaktır. “Arjantin’de ilkokullarda İngilizce öğretilse ve Birleşik Devletler ile Kanada’da İspanyolca öğretilse bu dünya tarihi için çok iyi olacaktır ve iki dil bilen Amerikalıların önüne çok daha büyük bir dünya açılacaktır.” |
|
|
Sevdadan da Öte Bir Yerler (Şiir) – Octavio Paz |
Sayfa:79 |
|
|
|
Adanmış Bir Boyun (Şiir) – Veysel Çolak |
Sayfa:79 |
|
|
|
Pınar Selek ile Söyleşi – Sema Aslan |
Sayfa:80 |
Birbirimizi nasıl canavarlaştırdığımızı anlatmak istedim. Bu canavarlığın altındaki çaresizliği, yalnızlığı ve aşkı... Ama masalın belki de söylediği en büyük söz, en zor görünen sorunların bile samimiyetle, hesapsızlıkla çözülebileceği. Cadının sırtındaki hançerleri yetişkinler değil, bir çocuk çıkarıyor... |
|
|
Sarımsak (Şiir) – Efe Murad |
Sayfa:82 |
|
|
|
Yeni İmzalar – Enver Ercan |
Sayfa:83 |
Hemen kitap yayımlamayı düşünmeyin, diyorum ve bunu tekrar ediyorum.
Birincisi: Bir “yeni imza”nın kitabını yayımlatması imkânsıza yakındır. Böyle bir çaba içine erkenden girerseniz, çok çabuk küsebilirsiniz.
İkincisi: Diyelim ki yayımlattınız, inanın altı ay sonra pişman olur üzülürsünüz. Eğer şiirin izinden gitmeyi sürdürürseniz tabii.
|
|
|
Güneyli (Öykü) – Evren Aydın |
Sayfa:84 |
|
|
|
Sana Yürümenin Hikâyesi (Şiir) – Suat Atik |
Sayfa:87 |
|
|
|
Bebekteki Ak (Şiir) – Ahmet Barış Ay |
Sayfa:88 |
|
|
|
|
|
OCAK 2010 - KİTAP EKİ
Müge İplikçi ile Söyleşi NALAN BARBAROSOĞLU 1
Forbes Cinayetleri FADİME USLU 4
Çağdaş Rus Öyküsü Antolojisi GONCA ÖZMEN 6
55 Nokta Kuzey/Samsun Sanat Atlası TÜRKÂN YEŞİLYURT 7
Kalpzaman Yeşilçam HÜSEYİN PEKER 8
Geçitte NURDURAN DUMAN 10
İbrani Mitleri (Tekvin-Yaratılış Kitabı) NURİYE BİLİCİ 12
Şiir Günlüğü GÜLTEKİN EMRE 14
Yeni Yayınlar REYHAN KOÇYİĞİT 16 |
|
|
|
|
|