|
|
TEMMUZ 2009
|
|
|
Çizgi-yorum – Semih Poroy |
Sayfa:2 |
|
|
|
2009 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri |
Sayfa:3 |
Dergimizin yayına başladığı 1933 yılından bugüne kadar özenle sürdürdüğü ‘edebiyatımıza yeni değerler kazandırma’ çabası, 76. yılımızda da edebiyatseverleri yeni imzalarla buluşturuyor. 2009 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri “Şiir” dalında A. Barış Ağır’a, ‘Öykü’ dalında Aslı Akarsakarya’ya verilirken, “Şiir”de Şakir Özüdoğru, Nurullah Kuzu, Gökhan Arslan ve Behice Tezçakar, “Öykü”de Deniz Arslan, Ercan Y. Yılmaz ve Eda Günay dikkate değer bulundu. |
|
|
A. Barış Ağır ile Söyleşi |
Sayfa:4 |
Her şair bir sesin peşinden koşar, aynı zamanda ses vermek için de. |
|
|
Şarkı (Şiir) – A. Barış Ağır |
Sayfa:6 |
|
|
|
Aslı Akarsakarya ile Söyleşi |
Sayfa:8 |
Otorite ile birey ilişkisi benim yumuşak karnım, takıntılı olduğum hususlardan biri. |
|
|
Huzursuz Bacak (Öykü) – Aslı Akarsakarya |
Sayfa:11 |
|
|
|
Gece Gardırobunda Bir Mor Sözlük (Şiir) – Şakir Özüdoğru |
Sayfa:14 |
|
|
|
Cinnet (Öykü) – Deniz Arslan |
Sayfa:15 |
|
|
|
Milattan Önce (Şiir) – Behice Tezçakar |
Sayfa:17 |
|
|
|
Semizotu (Öykü) – Ercan Y. Yılmaz |
Sayfa:18 |
|
|
|
Turgut Uyar (Şiir) – Gökhan Arslan |
Sayfa:21 |
|
|
|
Ankara (Öykü) – Eda Günay |
Sayfa:22 |
|
|
|
Şiirler – Nurullah Kuzu |
Sayfa:23 |
|
|
|
21. Yüzyılın Şiirini, Öyküsünü Yazanlar... – Enver Ercan |
Sayfa:24 |
Bu ayki dosyamızda amacımız anket yapıp “İlk 5” gibi sonuçlar elde etmek ya da son 10 yılın panoramik çözümlemesini görmek değil. Biz, hazır bu yıl Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni alanları okuyucularımıza tanıtırken, edebiyatımızın şair, yazar, eleştirmen, yayınevi-dergi editörü olarak “farkında” olan, bu farkındalığı istikrarlı bir tutumla yazdıklarına yansıtan kişilerin hiç değilse bir bölümünün son 10 yılda dikkatini çeken imzaları merak ettik ve “serbest” bir biçimde fikirlerini açıklamalarını istedik onlardan. |
|
|
Soruşturma: 21. Yüzyılın Şiir, Öykü ve Romanını Kimler Yazıyor? – Füsun Akatlı, Mustafa Öneş, Asuman Kafaoğlu-Büke, Ömer Lekesiz, Feridun Andaç, Semih Gümüş, Veysel Çolak, Turgay Fişekçi, Haydar Ergülen, Metin Celâl, küçük İskender, Murat Yalçın |
Sayfa:25 |
2000’li yılların ilk 10 yılı dolmak üzere ve bu sürede ürünlerini çeşitli dergilerde yayımlayan, kitaplaştıran, çeşitli ödüllere değer görülen birçok genç imza oldu. Gençlik Ödüllerimiz vesilesiyle bu ayki dosyamızı son10 yılda öne çıkan isimleri ve eğilimleri değerlendirmeye ayırdık. |
|
|
Ben’ler, Kentler ve Diller: Dilsizleşme – Hasan Bülent Kahraman |
Sayfa:36 |
Ortada dille ilgili bir dönüşümün olduğu kesin. Yeni bir dille yaşıyoruz ve yazıyoruz bugün. Gündeliğin çok nüfuz ettiği, teslim aldığı bir yazı evrenindeyiz. Yapacak bir şeyimiz yok. Çok söyledim bunun bir dilsizleşme olduğunu ve çok bilinçle yaratılmış bir duruma tekabül ettiğini, ideolojik kökenlerinin bulunduğunu. Görsellik dünyası insanları bu yoldan kuşatıyor. |
|
|
Unutulmak – Mustafa Şerif Onaran |
Sayfa:42 |
Edebiyatın değişik alanlarında biçem anlayışına varmadan, dili kullanmanın inceliklerini bilmeden yazmayı sürdürenler, unutulduklarının ayrımında bile değildirler. Söyleyecek yeni sözleri yoktur. Alışılmış sözleri yinelemekle yetinirler. Üstelik tam uymasa da birkaç yabancı kaynak gösterdiler mi, özellikle önemsenmesi gereken bir yazar oldukları izlenimi vermek isterler. |
|
|
“Avrupa’yı Düşünüyorum... Gözlerim Kapalı” – Haydar Ergülen |
Sayfa:45 |
Dünya birbirine benzemesin, farklı kültürler, diller yaşasın, daha renkli, daha canlı olsun! Avrupa nedense giderek daha sıkıcı bir yer olacakmış ve yakında neredeyse tek bir şehir ya da tek bir ülke gibi olacakmış duygusu veriyor bana. Yani birbirlerine benzemeleri bir yana, dünyanın geri kalanını da fena benzeteceklermiş gibi geliyor. |
|
|
Yalnızca Parmaklarını mı Oynatacaksın (Şiir) – Mehmet Erte |
Sayfa:51 |
|
|
|
Roman Kişileri ve Adları – Mehmet Rifat |
Sayfa:52 |
Yaratılan kişi adları, ses yapılarıyla, bağlı oldukları dilin ses sistemiyle ilişki kurup giderek bir şiirsellik yaratırken, anlamsal yükleri açısından Tarih’e, Kültür’e yapabilecekleri çoğul göndermeler aracılığıyla da çözülmesi hemen gerçekleşemeyecek ya da tam olarak hiç gerçekleşemeyecek bir gizem taşırlar, buna bağlı olarak da okuma arzusunu artırıp anlamlandırma sürecini ertelerler, yorumlama sürecini uzatırlar. |
|
|
Sonsuzluk Şiirleri ve Dağlarca – Tuncer Uçarol |
Sayfa:56 |
Dağlarca kitabının tam adı Aylam – Uzay Çağında Olmak. İçinde gerçekten uzayla ilgili şiirler var. Bir şiiri de “Pegü Hös”! Uzay dilinde yazılmış. 8 sözcük dağarcığıyla 81 sözcüklü bir şiir… Dağlarca, bu kitabında, daha ilk şiiri “Aylam”da da vurguladığı gibi; insanoğlunun dünyada yüzyıllardır bitip durmayan “sömürü”lerden, “kulluk”tan, “karanlık devler”den, kıyımlardan kurtulma umudu/sevincini, dünyadan kaçış duygularını da çığlıklıyor. |
|
|
“Kalepark”tan “Bitmeyen Yüzyıl”a Öner Ciravoğlu’nun Şiirleri – Raif Özben |
Sayfa:58 |
Öner Ciravoğlu, ilk şiir kitabı “Kalepark”taki şiirlerle, kimilerine duyarlı kişisel yaşantılar dünyasına eğilen bir sanatçı olarak görünebilir. Ne var ki o yaşantılar dünyasını belirleyen ayrıntılar, onun aşklardan dostluklara, günlük siyasal olaylardan toplumsal gerçeklere, tarihsel arka plandan yabancılaşmış bir çağ görüntüsüne… kendisi dışında pek çok şeyden ses verme eğiliminde bir şair olduğunu ortaya koymuştur. |
|
|
Bir Karşılaştırma Sahnesi – Nergis Ertürk |
Sayfa:62 |
Amacım, Safa’nın bir romanının okuması üzerinden, Türkiye’deki dil politikalarının ve karşılaştırmalı yöntemin “uçucu kesişimini” tekrar yorumlamaktır. Kopuk bir modern Türkçeyle yazılan, arasında Fransızca tıp ve psikanaliz terimlerinin, Arapça duaların ve Kürtçe ödünçlemelerin yer aldığı Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, bize modern Türkiye edebiyatının birleşiminin, Türkiye’deki dil reformundan bağımsız okunamayacağını gösterir. |
|
|
Ey Külünden Doğmanın ve Acının Yeraltı (Şiir) – Nilay Özer |
Sayfa:67 |
|
|
|
“Alman Uzantısı” Sayılmasın da... – Daniela Strigl |
Sayfa:68 |
Avusturyalı yazarların birçoğu için, AB’ye layık bir edebiyatın önkoşulu, Almanya’ya layık bir Almancadır. Alman editörler, Avusturyalı yazarlarını Almanya piyasasına uyarlamak için, metinlerindeki “ulusal dil özgünlüklerini” ayıklayagelmişlerdir. Bernhard ve Jelinek gibi büyük yazarları ne kadar çetin ceviz olarak görürlerse, daha küçük yazarların dildeki “sorunlu bölgelerini” o kadar coşkuyla kesip atmışlar, bu süreçte elin ucuyla yapılan müdahaleler ise iki dilin melez yavrularını doğurmuştur. |
|
|
Küresel Tercüme Bürosu – Sabri Gürses |
Sayfa:74 |
Türk edebiyatının çevirmen ve yayıncılarının sadece sempozyumlar, yayınevlerindeki editör-çevirmen toplantıları dışında, ortak bir tartışma zemininin oluşmasını sağlayan uluslararası dergilerle de tanıtılması, eleştirilmesi ve değerlendirilmesi gerekli. |
|
|
Ud / Nafile... (Şiir) – İbrahim Halil Baran |
Sayfa:76 |
|
|
|
Orhan Pamuk’un Romanları ve Rus Edebiyatı – Apollinaria Avrutina |
Sayfa:77 |
Pamuk genellikle Rus ve Türk kültürleri arasında ruhsal bir yakınlık olduğundan bahsetmektedir. İki ülke de eskiden büyük imparatorluklardı; Osmanlı ve Rus İmparatorlukları ve ikisinde de geçmiş büyüklüğün anısını görmek mümkün. Belki, her iki ülkede de bugünün çökmüşlüğü hissediliyordur. Hatta belki de bazı rövanş düşleri. |
|
|
Çeviri ve Şiir Şenliği İzlenimleri – Mete Özel |
Sayfa:82 |
Mayıs ayı boyunca Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Çeviri ve Şiir Şenlikleri’ne dair izlenimler… |
|
|
Tozan Alkan ile Söyleşi – Onur Behramoğlu |
Sayfa:86 |
İyi şiir çeviren herkes şairdir. |
|
|
|
|
TEMMUZ 2009 - KİTAP EKİ
Azad Ziya Eren ile Söyleşi EROL ÖZYİĞİT 1
12 Mart Günleri (1971-1974) Karşı-Günlük ZÜLAL GÜNEY 4
Kalbi Durmuş Zamanda GÜLCE BAŞER 5
Feryal Tilmaç ile Söyleşi NALAN BARBAROSOĞLU 8
Ellerimde DERYA ÖNDER 10
Tozlu Raf DENİZ DURUKAN 12
Günü Gününe Şiir Günlüğü GÜLTEKİN EMRE 14
Yeni Yayınlar REYHAN KOÇYİĞİT 16 |
|
|
|
|
|