|
|
HAZİRAN 2007
|
|
|
Çizgi-yorum – Semih Poroy |
Sayfa:2 |
|
|
|
Tanzimat Edebiyatını Yeniden Okumak |
Sayfa:3 |
Dosyamızın, “başarısız, özenti, taklitçi, yüzeysel” olarak nitelenen Tanzimat sonrası edebiyatının aslında keşfedilmeyi bekleyen çokrenkli metinlere sahip olduğunu göstereceğine, hem edebiyat tarihi, hem de edebiyat eleştirmeciliği bağlamında yeni açılımlar getireceğine inanıyoruz. |
|
|
“Esrar-ı Cinayat”ta Bir Kitle İletişim Aracı Olarak Gazetenin İşlevi – Ayşegül Utku Günaydın |
Sayfa:4 |
Esrar-ı Cinayat’ta gazetenin kitle iletişim aracı olarak kamuyu yönlendirici, dolayısıyla da devletin kurumlarını harekete geçirici itici bir güç olması ve kamusallık görevi çerçevesinde “bilgi”ye ulaşmada çok önemli bir temsil işlevi gördüğü söylenebilir. Bu bağlamda gazete, halkın sesini bürokrasiye taşıyan en etkili araç olarak konumlandırılmaktadır. |
|
|
Emperyalizmi 12’den Vuran Mizah Okları: “Meşhedî ile Devriâlem” – Gökşen Buğra |
Sayfa:8 |
Meşhedî İle Devriâlem’de Talu, kahramanlarını gezdirdiği ülkelere ilişkin egzotik bilgiler verir; okura yabancı dünyaları tanıtır; bu dünyaların insanları, yaşayış şekilleri ve kültürleri hakkında bilgilendirir; bunu yaparken de kültürel farklılıkları mizahi üslupla sunar. Diğer yandan siyasi düzenleri gözlemler, bürokrasiye ilişkin yorumlar yapar; emperyalizm karşıtı bir tavır alırken, oryantalizm eleştirisine önemli bir yer verir. Bu yazıda amaçlanan, romanın mizah yoluyla yarattığı tiplerin ve geliştirdiği eleştirel üslubun incelenmesi, karakterlerle açığa çıkan farklı kültürel imajların değerlendirilmesidir. |
|
|
“İntibâh”ta Kadın Bedeni ve DoğaylaErkek Zihni ve Medeniyetin Karşıtlığı – Öykü Terzioğlu |
Sayfa:13 |
İntibâh için, genç bir erkeğin cinsel uyanışının romanı denilebilirse eğer, romanın ilk bölümde doğanın baharda uyanışının betimlenmesi, romanın esas eksenini önceler ve bir anlamda da eğretiler. Bu doğrultuda, romanın ilk bölümünün, ileride Ali Bey’in, cinsel uyanışına neden olan kadın karakterle, Mehpeyker’le tanışacağı mekân olan Çamlıca’nın bahar aylarındaki betimlemesine ayrılmış olması da tesadüfi değildir. |
|
|
Afrodisyas’da Sevicanlar Gezeneği (Şiir) - Cengiz Bektaş |
Sayfa:17 |
|
|
|
Karşıt Giyim, Transvestizm ve Eşcinsellik: Tanzimat Romanının “Özgür” Kimlikleri – Bahadır Sürelli |
Sayfa:18 |
Karakterlerde görülen kılık değiştirmenin nedenleri sadece bireysel bir psikolojiye mi dayanmakta; yoksa tamamen toplumsal etkilerin bir sonucu mu? Ayrıca bu kişiler sadece karşı cinsin kıyafetine girdikleri için transvestit olarak adlandırılabilirler mi? Öncelikle şunu söylemek gerekir ki bu karakterlerin transvestitliği ya da karşıt giyimcilikleri birbirlerine göre nedensel açıdan farklılıklar gösterir. |
|
|
Tanpınar Kadar Yenilikçi Olmak – Laurent Mignon |
Sayfa:24 |
Tanzimat yazarlarının özgün anlatım teknikleri sadece Türkiye edebiyat ve kültür tarihçiliği bağlamında değil, daha evrensel bir bağlamda da önemli. Belki de kültür özcülüğünden olduğu gibi, batımerkezcilikten de kurtulabilmek için, Baha Tevfik’in 1914 yılında yazdığı şu sözleri ilke edinmeli: “Her türlü istibdattan kurtulmak lazımdır. Mazi gibi milliyet de istibdat.” |
|
|
Buket Uzuner ile Söyleşi – Özge Ercan |
Sayfa:26 |
Kokular edebiyatta önemli metaforlardır, ben yazının kokusu olabileceğini, imgeleri güçlü yazarların örneğin kahve anlatırken okurun burnuna kahve kokusu dolduracak kadar büyücü ve büyüleyici olması gerektiğini düşünürüm. Bu nedenle her romanımın bir baskın kokusu vardır. |
|
|
Kızıl Gecelerin Şiirleri (Şiir) – Nurullah Can |
Sayfa:30 |
|
|
|
Bir Öykü Kahramanının Sıradışı Yazgısı (Öykü) – Ahmet Cemal |
Sayfa:31 |
|
|
|
10. Ölüm Yıldönümünde Cahit Külebi Şiirinin Biçim Özelliği – Mustafa Şerif Onaran |
Sayfa:38 |
Cahit Külebi, “Garip”le gelen özgür şiiri kendince yorumlarken; yaşama alışkanlıklarına, insan ilişkilerindeki sıradanlığa yeni duyarlıklar kazandırmıştır. Bu duyarlıkları değişik söz değerleriyle anlatarak yeni bir şiir dili oluşturmuştur. |
|
|
Meryem (Şiir) – Apollinaire |
Sayfa:40 |
|
|
|
Tarık Günersel’in Mozaik Sürecinde Görsel Şiir – Yıldız Cıbıroğlu |
Sayfa:41 |
Tarık Günersel’in 2006’da YKY’den çıkan İzler (Toplu Şiirler) kitabında bir araya gelen şiirlerine baktığımızda, şiirlerinin yanı sıra göze hitap eden şiirlerinin de olduğunu görmekteyiz. Bu yazıda yalnızca görsel şiirlerine değineceğiz, çünkü Günersel şiirin söz ile sınırlandırılmasına karşı ve onun bu yönü tartışma konusu. |
|
|
Eleştiri Tarihinden / Adnan Benk: Gelenekçi Romana Karşı – Mehmet Rifat |
Sayfa:44 |
Eleştiri Tarihinden okurlarına bu sayıda Adnan Benk’in “Gelenekçi Romana Karşı” üst başlığı altında hazırlamayı düşündüğü yazı dizisinin ilki olan ve Yeni Ufuklar dergisinde yayımlanan “Nathalie Sarraute: Kuşku Çağı” (s. 10-12) adlı yazısını sunuyoruz. |
|
|
Rüyacılar Kitabı’ndan (Şiir) – Mustafa Ziyalan |
Sayfa:47 |
Kültür Gündemi - Cumhurbaşkanlığı Seçim Süreci
Sınıf kavramı üzerinden siyasallaşmak ülke gündeminde nicedir geri planda kalmış olsa da, farklı ama hepsi keskin siyasi tavırların yarattığı ayrışmaların, yarılmaların etkisi yoğun olarak hissediliyor bugün. Önce Hrant Dink cinayeti ve cinayete gösterilen tepkilerle görünürlük kazanan nasyonalist-anasyonalist kamplaşmalar belirleyici oldu. Ardından, bir ölçüde milliyetçilik tartışmalarının izlerini taşımaya devam eden laik-seküler kamplar bölünmesi uzun zamandır görülmedik biçimde netleşti. Ve farklı bir nitelik kazanan cumhurbaşkanlığı seçimleri, neredeyse tüm toplumun laik-seküler ekseninde siyasallaşmasına yol açtı. Siz, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde olup bitenleri nasıl değerlendiriyorsunuz, nasıl bir tavır sergilenmesi gerektiğine inanıyorsunuz?
Soruşturmamıza yanıt veren yazarlar:
Adalet Ağaoğlu, Özdemir İnce, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, Sina Akyol, Atilla Birkiye Refik |
|
|
Algan, Karin Karakaşlı |
Sayfa:49 |
|
|
|
Orospu Kahkahaları (Şiir) – Fikret Demirağ |
Sayfa:55 |
|
|
|
Döngüsel Zamanın Aralığında – Feridun Andaç |
Sayfa:56 |
Asma yapraklarının hışırtısında kulağım. Günün ilk ışıkları bağda öyle bir canlılık yaratmış ki; o salınan üzümlerin ışıltısı bakınca gözünüzü alıyor. Rüzgârı yaprakların salıntısında, o ışık huzmesinin oynaşımında görmek içinizi algına çeviriyor... |
|
|
Yeni Bir Dinin Temeli Olarak Türk Kahvesi Üzerine Notlar – Matthew Gumpert |
Sayfa:61 |
Amerikan kahvesi sınırsız bir miktar olarak anlaşılıyor, ama bu miktar bir ‘hiç’ miktarıdır. Ülkelerin çoğunda Türkiye’deki gibi, “bir kahve” tek ve ayrı bir şeydir, bir adettir; bir kahve daha istediğinizde parasını ödemeye mecbur kalırsınız. Pek çok Amerikan lokantasındaysa, “bir kahve” değil, “kahve” ısmarlarsınız, demek ki kahvenin sonsuz bir miktarının hakkına sahip oluyorsunuz. Hatta bazen yemek listesinde “dipsiz bir fincan kahve”, (“bottomless cup”) yazılır... Tıpkı Türk meyhanelerindeki “sınırsız içki” menüsü gibi... |
|
|
Sabah Gezgini (Şiir) – Hüseyin Yurttaş |
Sayfa:62 |
|
|
|
Sarmaşık (Öykü) – Nur İçözü |
Sayfa:63 |
|
|
|
Uzak (Şiir) – Osman Hakan A. |
Sayfa:65 |
|
|
|
Yeni Ev – Adil İzci |
Sayfa:66 |
Bu eve bahar başlarında taşınmıştık. Yaz ortalarına geldiğimizde dünyamızın binbir yüzünden hangisinin bana göre olduğunu az çok sezmiş olmalıyım ki, odaları, loş köşelerini, sedirleri... hepsini iyice boşladım. Apaydınlık günler için değildi buralar. |
|
|
Özgür Okur İçin Şiir Okuma Deneyimi – Çiğdem Sezer |
Sayfa:71 |
Kayıran’ın, şiirin psikolojinin terimleri ile okunmasına karşı duruşundaki kaygı, imgenin, bilimsel disiplinin katılığı içinde sınırlanacağını düşünüyor olması, olsa gerek. Ben biraz daha ileri gidip, nesnel eleştiri yöntemleri ile yapılan akademik şiir incelemelerini de eksik –bütün akademik donanımlarına karşın– bulduğumu söyleyebilirim. |
|
|
Tebessüm (Şiir) – Fatma N. |
Sayfa:75 |
|
|
|
“Hepimiz Histerik Kadınlarız” – Hande Öğüt |
Sayfa:76 |
Kadın histeriğin bedenini “uçan beden” olarak tanımlayan Cixous, sessiz söylemi söze dökecek devrimci bir dil yaratmaları için kadın yazarlara çağrıda bulunur. Ona göre histeri, kadının dilsel ve kültürel sistemler içindeki yokluğunun yerini doldurmaktadır çünkü. Kadın histeriğin sessiz ya da sözsel olmayan beden dili, patriyarkaya meydan okuyan bir anne dili olarak, bilinçdışının bedensel konuşması olarak belirir böylelikle. |
|
|
Flaubert’in Adanmış Kadınları – Gülce Başer |
Sayfa:82 |
Flaubert, hiç şüphesiz ki çok ince bir mizah anlayışına, sıra dışı bir dil duyarlılığına sahipti. Aslında bu özellikleri, onun dedikleri kadar demediklerini de önemli kılıyor. Örneğin 150 yıldır edebiyatın en tehlikeli fahişe ruhlu kadını Emma Bovary’nin portresi… Roman boyunca gözlerinin renginin değişmesi bir yana… Emma Bovary’yi bu kadar itici kılanın hangi özelliği olduğu tam olarak saptanamamıştır bile. |
|
|
Almanya’daki Yeni Öğretmenler: Göçmen Kökenli Üçüncü Kuşak – Zehra İpşiroğlu |
Sayfa:86 |
Tiyatro çalışmalarının en ilgincini Augusto Boal’in kurduğu Forum Tiyatrosu oluşturuyor. Forum Tiyatrosu’nda güncel bir sorun doğaçlama yoluyla canlandırılıyor. Sonra da izleyicilerin katılımıyla sahnede canlandırılan soruna çeşitli çözüm önerileri aranıyor. Böylece sürekli rol değişimiyle aynı oyunun farklı çeşitlemeleri oynanıyor. |
|
|
Yeni İmzalar – Enver Ercan |
Sayfa:89 |
Ben “şair bir tavırdır, şiirinin de üstünde bir yerdedir” sözüne katılan, inanan biriyim. Cemal Süreya’nın bunu yalnızca politik bağlamda söylemediğini biliyorum, zaten kendisiyle yaptığım söyleşide geçen bir cümledir. Elbette politikayı da kapsar; ama gündelik politikaların rüzgârında savrulmayı içermez. |
|
|
Orman (Şiir) – Taner Cindoruk |
Sayfa:90 |
|
|
|
Adresim Ezberinde (Şiir) – M. Serkan Aydın |
Sayfa:90 |
|
|
|
Güller (Öykü) – Salihcan Sezer |
Sayfa:91 |
|
|
|
İpek Mendil (Şiir) – Recep Şener |
Sayfa:92 |
|
|
|
Edebiyat Komiseri – Krimonolog Dr. Kemal Şahingözlü |
Sayfa:93 |
Varlık’ın Mayıs sayısındaki Kültür Gündemi’nde “Öykü Dünyasında Bir Sorun mu Var?” soruşturmasına değerli eleştirmenlerimiz ve yazarlarımız cevap vermiş... Soruşturmada öykü dünyasında bir tartışma olmadığı, öykücülerin gündem oluşturmadığı, öyküde suskunluğun hüküm sürdüğü, öykücülerin birbirlerini “yazıyla” eleştirmediği, çok içe kapalı ve kendilerine dönük bir tablo çizdikleri saptamaları yapıldıktan sonra, “ironi”yi arkasına alan son darbe geliyor ve “Hatta son yıllarda, ‘öykücünün tek sorunu, bir an önce roman yazmaktır’ gibi biraz da ironik bir değerlendirme sık sık dile getiriliyor,” deniyor. |
|
|
Krov Çeşitlemeleri (Şiir) - Bereketli Atmaca (Kızılderili Şiiri) |
Sayfa:95 |
|
|
|
|
|
HAZİRAN 2007 - KİTAP EKİ
Derinliğine Kimse Sevgili Olamadı KEMAL KUTLU 1
Har CİHAN OĞUZ 4
Nihat Berham'ın Romanlarına Toplu Bakış H. HÜSEYİN YALVAÇ 6
Kırmızı Küpeler - Babil Kulesi MUSTAFA ASLAN 8
Şiirden Şiire AHMET GÜNBAŞ 10
İyiyim NURDURAN DUMAN
Satranç Ustası Don Sandalio’nun Romanı FATİH BALKIŞ 13
Şiir Dilinin Ardında/Şiir Cini Tek Şiir İncelemeleri FUAT ÇİFTÇİ 14
Beni Ölüm Gibi HÜLYA SOYŞEKERCİ 18
Menekşe Toprak ile Söyleşi NİDA NEVRA SAVCILIOĞLU 20
Vitali Elkabes ile Söyleşi KARİN YENİÇAĞ 24
Sanat ve Devrim KENAN MENDEKLİ 26
Portekizce Düzensiz Fiiller KMELİKE AYDIN 28
Tozlu Raf DENİZ DURUKAN 29
Yeryüzü Haberleri GÜLCE BAŞER 30
Yeni Yayınlar REYHAN KOÇYİĞİT 31 |
|
|
|
|
|