|
|
ŞUBAT 2006
|
|
|
Çizgi-yorum – Semih Poroy |
Sayfa:2 |
|
|
|
Aşk Bağlamında Erotizm – Gülin Öğüt Eker |
Sayfa:4 |
Cinsellik ve kadın bedeninin kodlanmasında, yerel ve ulusal faktörler söz konusudur. Küreselleşen dünya düzeni içinde, kitle iletişim araçlarının yönlendirmesiyle küçük etnik grupların değil dünyanın büyük merkezlerinin belirlediği güzellik kodlamaları kültürümüze girmektedir. Modacılar, yeni bir kadın bedeni üretirken, o bedeni giysiyle kodlayarak insanlara sunmaktadırlar. 21. yüzyılın başdöndürücü gelişmelerine paralel olarak, cinsellikte de kadın bedeni tüketilmek veya etkisini kaybetmek üzeredir. |
|
|
Divan Şiiri, Kadın Şair ve Aşk – Gülşen Çulhaoğlu |
Sayfa:10 |
Kadınların böylesine yok sayıldığı bir tarihin yanı sıra, edebiyat da onları neredeyse görmezden gelmiştir. Divan şiirine nadiren konu olan kadın, genelde, olumsuz özelliklere sahip bir portre çizmektedir. Burada önemli olan, bu nitelendirmenin, erkekler tarafından, çeşitli önyargılarla dile getiriliyor olmasıdır. Bu çerçevede, 18. ve 19. yüzyıllarda yaşamış ve divan şiirinin erkek egemen söylemini esas alarak şiir yazmış bir Osmanlı kadınının kendisini ve diğer kadınları nasıl konumlandırdığı önemli bir çıkış noktası olarak belirlenebilir. |
|
|
“Yazgı”nın Ötesinde Bilge’ce Aşk Masalları – Şeyda Başlı |
Sayfa:15 |
Aşkın taraflarının hiyerarşik bir düzen içinde biribirilerine karşıt konumlandırılmaları, hem Batı metafiziğinde, hem de Batı-dışı kültürlerde geliştirilen aşk anlatılarında karşımıza çıkmaktadır. Batı metafiziği açısından bu kurgunun temelleri, Hegel’in formüle etmiş olduğu efendi-köle diyalektiğine dayandırılabilir. Julia Kristeva, Batı metafiziğinin aşkı nasıl kavramsallaştırdığını incelediği Tales of Love (Aşk Hikâyeleri) adlı çalışmasında aşkın tarafları arasındaki karşıtlık ilişkisinin kökeninde “efendi-köle diyalektiği”nin yattığını söyleyerek bu kurgunun çok uzun bir ömre sahip olduğuna dikkat çekmektedir. |
|
|
Çorum Üçlemesi’nde Köylü Cinselliği ve Siyasal Öznelik Sorunu – Mehmet Fatih Uslu |
Sayfa:19 |
Kemal Tahir’in Çorum Üçlemesi diye bilinen roman dizisi bu bağlam içinde, onun kendi düşünsel perspektifinin kilit noktalarından biri olan “Türk köylülüğünü” yeniden kavrama ve anlatma çabası olarak okunmaya açıktır. Diziyi oluşturan romanlar Yediçınar Yaylası (1958), Köyün Kamburu (1959), Büyük Mal (1970) isimlerini taşır ve yaklaşık olarak elli yıllık bir tarih kesitinde (1890-1940) bir taşra kasabası olan Çorum’u ve Narlıca Köyü özelinde Çorum köylüsünü anlatır. |
|
|
Âdem, Havva’ya Âşık mı? – Tuğba Yıldırım |
Sayfa:24 |
Âdemler ve Havvalar’da her yaş grubunda karşılık bulan ya da platonik olarak kalan aşklar yaşandığı görülür. Kadınların aşklarını birbirlerine ve erkeklere, erkeklerin ise sadece birbirlerine ya da bir psikoloğa anlattıkları hikâye edilir. Bantlarda aşk için bir mekân sınırı yoktur; iç veya dış ortamlarda, baş başa veya kalabalıklar içinde yaşanabilir. |
|
|
Edebiyat, Aşk, Arzu, Kadın – Hande Öğüt |
Sayfa:30 |
Tarih boyunca kadın bedenini bir nesne olarak gören ve ona kendine ait bir arzu alanını yasaklayan ataerkil söylem içinde gelişen edebi eserlerin çoğunda kadın; eş, anne, sevgili olarak tasvir edilir ve patriyarkal bir yapı içinde baskı altına alınan kadın, disiplin ve yeniden üretimin sembolü olur; aşkın ve arzunun değil. |
|
|
Don Juan: Aşk Acısı – Patrice Bollon |
Sayfa:38 |
Batı mitolojisinde, Don Juan ve Faust mitlerini birleştiren bağlara sıklıkla değinilmiştir: Ölümcül ve çarpıcı, tam anlamıyla şeytani bir merak, onları gerçekten de birbirine yaklaştırır. Kierkegaard ise Aşk’tan Faust’un ötesinde bir şey oluşturur: Gerçek bir şiirsel kültü görüntüye indirgeyen, aşk meselesinin bir tür Dandy’si ve “estetikçisi”. Aşkın kutsallığına tam anlamıyla karşı çıkan Don Juan, çelişkili biçimde aynı zamanda onun en büyük, hatta tek gerçek şairi de olabilir mi? |
|
|
Doğan Hızlan: Denemenin Ayrıntılarında Kendini Aramak – Mustafa Şerif Onaran |
Sayfa:40 |
Deneme, bilgiçlik taslamaya da aldırmaz. Gene de biz sorar gibi anlatmayı bırakmayalım. Nasıl bir birikime vardığımızın ayrımında değiliz. Bir şiiri, bir yazıyı hangi beğeniyle tarttığımızı da bilemeyiz. Onlar kişiliğimizin bir parçası olmuştur. |
|
|
Mini Denemeler – Gürhan Tümer |
Sayfa:44 |
Yalnızız. Yapayalnızız. Dilsiziz. Sessiziz. Kimsesiziz. Bırakılmışız. Terkedilmişiz. Arayanımız yok. Soranımız yok. Ağlamaklıyız. Körüz. Topalız. Çolakız. Acılıyız. Kederliyiz. Hüzünlüyüz. Umutsuzuz. Üstelik çok yaşlıyız. Ve biraz öfkeliyiz. Çekilmişiz köşemize. Şiirlerimizi yazıyoruz. |
|
|
Oda ve Kedi (Şiir) – Oya Uysal |
Sayfa:46 |
|
|
|
Bisikletin Türkiye’ye Girişi – Ersan Erçelik |
Sayfa:47 |
Bisikletin Osmanlı topraklarında oluşuyla ilgili ilk haber, Tarik gazetesinin 31 Ağustos 1885 tarihinde yer almıştır... “Mösyö Tomas Stefans namında bir Amerikalı velespid ile” önce İstanbul’a gelmiş, sonra da İzmit’e geçmiştir. İzmit’ten beş günlük bir yolculuktan sonra Ankara’ya ulaşan Stefans’ı, kentte Vali Paşa Hazretleri, memurlar ve bini aşkın Ankaralı yollara çıkarak seyretmişlerdir. Bisikletli Amerikalı, Ankaralıların ricalarını kıramamış ve habere göre, “üç defa şose üzerinde velespid ile yürüyüp 1200 yarda mesafeyi iki dakika ile on dört saniyede kat etmiştir.” |
|
|
Güzelde Tutunamayan Şair: Can Yücel – Enis Akın |
Sayfa:49 |
Can Yücel’in şiiri güzelde tutunamamanın trajedisidir. Zamanının ünlü bakanının oğlu. İngiltere’de eğitim gördü ve 10 yıl orada kaldı. Türk ve İngiliz şiirini iyi bilen birisi olarak 1960’larda yurda döndükten sonra edebiyat dergilerinde yerini aldı. Çok sevilen şiirler yazdı. Sadece bir tanesi bile onu hatırlanmaya değer şairler mertebesine yerleştirmeye yetecekken, Can Yücel şiirin “kirli” bir türüne doğru hareket etti. Hep adının etrafında tartışmalar yarattı. Yavaş yavaş yazıları ve şiir çevirileri dışlandı, ardından politik görüşleri ve şiirleri geldi. Son yıllarını şiirin kenarında geçirdi, aforoz edilmemiş, aforoz edilmek için bir savaşa girişmişti. |
|
|
Tını (Şiir) – Güngör Tekçe |
Sayfa:54 |
|
|
|
Can Yücel Şiiri: Ses ve Söz Tiyatrosu – Mahmut Temizyürek |
Sayfa:55 |
Can Yücel, kendi şiirine uymayan bir şeyi taşımak istemedi, yaşamından çıkardı, demiş miydik? Yaşamını tümüyle şiirine benzetti, demiştik ama. Düzyazıları, çevirileri (“Türkçe söyleyen Can Yücel”), mahpusluğu, mahkemeleri, ilişkileri, ailesi, dostları hemen her şeyi şiirinin bir uzantısı, bir yansıması, bir parçası ya da bütünü temsil eden bir öğesi oldu. Şiir bir dünya idi onda, her şeyi döndüren ve dönüştüren dünya. |
|
|
Priz (Şiir) – Yücel Kayıran |
Sayfa:57 |
|
|
|
Gelin (Öykü) – İnci Aral |
Sayfa:58 |
|
|
|
Dağılmışlar (Şiir) – Emel Güz |
Sayfa:65 |
|
|
|
‘Karşı-Roman’lar! – Yılmaz Gruda |
Sayfa:66 |
Bir sözcüğe takılmıştı ilk romanında! Kalktı. Sözlüklerine baktı: Yok! Kitaplıklara gitti: Yok! Kendisini bir rafa bırakıp, döndü! Nasılsa çekti sözcüğü: Söküldü dikiş yerlerinden roman! Amma ki, piyasada: Bestseller! |
|
|
Sıyrılanlar ya da Arada Kalanlar: “Araf” ve Kimlik – Öznur Şahin |
Sayfa:67 |
Roman, kimliklerin baskıcı ve sınırlayıcı söylemlerini çeşitli sapmalar ve çarpıtmalarla aşan bir kimlikler yelpazesi sunar bize. Bu yelpazenin içinde de Abed, Piyu ve ne kadar kaçınsa da Ömer, yabancının topraklarında yaşamanın bir getirisi olarak, kimliklerinin oluşumunun bir parçası olan ulusal, dini ve etnik kimlik söylemleriyle ayrıca boğuşmak zorunda kalırlar. Yani, bir kategorinin parçası olarak da kimlik sorunu yaşarlar. |
|
|
Çifte Bahis – Barlas Özarıkça |
Sayfa:72 |
Hayatın kabalığı karşısında küskünleşsek de bağlayıcı bir ahlak yoksunluğumuzdan dolayı kendimizi, o kötü davranışların, konuşmaların, hesapların içinde buluruz. Rekabet içindeki ricacılar ortamında entelektüelin maskesi kat kat dikişlidir. İnsanlara mesafeli davranarak kendimizin başkalarından daha iyi olduğunu sanırız. Başkalarına, topluma yönelttiğimiz eleştirileri kendi çıkarlarımızı gizleyen bir hale getirip istismar ederiz. |
|
|
7 Mayıs’ta Aşk (Şiir) – Serdar Koçak |
Sayfa:77 |
|
|
|
Mircea Eliade: Sözlü Edebiyat – Mehmet Rifat |
Sayfa:78 |
Halk masallarına, mitlere, dinlere ilişkin “derin bilgi”yi sağlayan araştırmacıların başında da Rumen asıllı Mircea Eliade (1907-1986) gelir. Dilimize birçok yapıtı çevrilmiş bulunan yazarın biz de, Varlık okurlarına “Sözlü Edebiyat” başlıklı 1955’te Fransızca olarak yayımlanmış metninin çevirisini sunuyoruz. |
|
|
Şiirler (Şiir) – Rainer Maria Rilke |
Sayfa:85 |
|
|
|
“New York Üçlemesi”ne İki Ayrı Bakış II – Halûk Sunat |
Sayfa:86 |
Anlatıcının “Hiçbir erkek bu kadını isteyerek terk edemezdi” diyeceği kadar alımlı olan (yirmi altılık taze) Sophie’nin muradı, kocasına bir vakit verdiği sözü yerine getirmek, bir yazar olarak ürettiklerini (yine kocasının isteği üzerine) eleştirmen arkadaşına teslim etmektir. Kocanın dergilerdeki yazılarından da takip ettiği ve övdüğü arkadaşı onları değerlendirecek, uygun görürse yayımlanması için girişimde bulunacaktır. |
|
|
Şiirler (Şiir) – Ayhan Gülsoy |
Sayfa:90 |
|
|
|
Yeni İmzalar – Enver Ercan |
Sayfa:91 |
Şu anda birçok şiir dergisi yayımlanıyor. Onlarla iletişim kurun. Olanaklarınız ölçüsünde bu oluşumların arasına karışın. Şiirlerinizi bu tür ortamlarda tartışmak size çok şey kazandırır. Usta bellediğiniz yaşayan şairlerle karşılaşma, konuşma olanaklarını araştırın. Özellikle büyük kentlerde neredeyse her gün paneller, söyleşiler, imza günleri yapılıyor. İşte size önemli bir fırsat! |
|
|
Bir Anımsayış. Belki de Her Daim... (Öykü) – Ruşen Ergün |
Sayfa:92 |
|
|
|
Kolonya Kuşu (Şiir) – Onur Çeğil |
Sayfa:94 |
|
|
|
Yitik Sayfalar Bilmecesi (Şiir) – Fatih Kırtorun |
Sayfa:95 |
|
|
|
Anne.../ Ne Çırpınmaları (Şiir) – Zafer Zengin |
Sayfa:95 |
|
|
|
Sarmasam... (Şiir) – Güher Gürmen |
Sayfa:95 |
|
|
|
|
|
ŞUBAT 2006 - KİTAP EKİ
Ece Temelkuran ile Söyleşi (“Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita”) TULİN ER
Gamba (Cemil Kavukçu) BURCU IŞIKSAÇAR YAYALAR
Ağrılar Kitabı (Serkan Ozan Özağaç) NİLAY ÖZER
Başkalık Deneyimi (Zeynep Direk) ÖZKAN GÖZEL
Dün Bağdat (Sasson Somekh) AHMET ÖNEL
XX. Yüzyılda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramları (Mehmet Rifat) BÜLENT USTA
B. Sadık Albayrak ile Söyleşi (“Noterler ve Edebiyat”) ALİ ŞİMŞEK
Seni Sevdiğimi Biliyorsun (Metin Celâl) GÜLCE BAŞER
Ses (Cem Atbaşoğlu) ÇİĞDEM ÜLKER
Alper Akçam ile Söyleşi (“Dostum Keleş”) HÜLYA YAZICI OKUYAN
Kar Beyrut Kar (Mavi Neşe Gölcük) MÜJDE ARSLAN
Aşkın Beş Hali (Özlem Kumrular) JOSÉ BELMONTE SERRANO
Şiir Taşı MUSTAFA KÖZ
Yeryüzü Kitaplığı GÜLCE BAŞER
Yeni Yayınlar REYHAN KOÇYİĞİT
|
|
|
|
|
|